Uzun yıllardan bu yana devam eden iç siyasi istikrarsızlıklar, küreselleşme karşıtı ideolojiler ve jeopolitik çalkantılar Levant ülkelerinin yakın ekonomik ilişkiler geliştirmelerinin önüne geçmiştir. Türkiye’de AK Parti hükümetlerinin iktidara gelişiyle birlikte Levant ülkeleriyle yakın ekonomik bağları teşvik eden proaktif bir diplomasi başlatılmış ve bu çabaların neticesinde 2002-2010 döneminde Levant ülkeleri arasında ticaret ve yatırım önemli ölçüde artmıştır. Bölgedeki ayaklanmalar Suriye’de yaşanan ağır mezhepsel çatışmayla evrilmiş ve Türkiye’nin Suriye ve Mısır’la olan ekonomik ve siyasi ilişkilerinde ağır bir zarara yol açmıştır. Mezhepsel çatışmanın boyutları Suriye’de önemli ölçüde azalması siyasi bir çözümün uygulanabilmesi yönünde bir ihtimali doğurmuştur. Bu yönde bir gelişme, bölgede 2011 yılında askıya alınan ekonomik işbirliğinin yeniden başlatılması ihtimaline önemli bir katkı sağlayacaktır. Taraflar arasında kısa vadede çok taraflı anlaşma ihtimalleri çok fazla olmamakla birlikte, siyasi ve ekonomik istikrara sahip ülkeler arasında ikili ekonomik ilişkilerin artması olasıdır
For many decades domestic political instability, anti-globalization economic ideologies and geopolitical turmoil prevented the Levant countries from developing closer economic relations. In an unexpected turn of events the AKP government in Turkey initiated proactive diplomacy aimed at the promotion of closer economic ties with Levant countries and these efforts led to a significant increase in trade and investment between the Levant countries between 2002-2010. This progress came to an end with the Arab Spring uprisings in 2011. These uprisings evolved into a violent sectarian war in Syria and caused considerable damage to Turkey’s economic and diplomatic relations with Syria and Egypt. The level of sectarian violence has declined significantly in Syria and there is some potential that a political solution can be implemented. This outcome will have a positive effect on the region’s prospects for restarting the economic cooperation that was suspended in 2011. The short-term prospects for a multi-lateral economic agreement are not high but an expansion of bilateral economic relations is more likely among the countries that enjoy more political and economic stability.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |