Bu makale, grup kimliği temeli olarak İslam dini ile uluslararası güvenliğe tehdit olarak ortaya çıkan siyasal İslam arasındaki bağlantı özelinde kimliğe dayalı güvenlik tehditlerinin etnik, dinsel ve medeniyetlere ilişkin boyutları ve bu tehditlerin küreselleşmeyle ilişkisini incelemektedir. Çalışma, her ne kadar İslam çeşitli tarihsel nedenlerle Batı dünyası tarafından zaman zaman bir tehdit olarak algılanmışsa da, Huntington’ın medeniyet kimliği anlayışına dayalı “İslami tehdidin” bir mit olduğunu savunmaktadır. Buna karşılık, kimliklerini bir din olarak İslama dayalı tanımlayan bazı radikal grupların ulusal, bölgesel ve küresel düzeylerde güvenliğe tehdit oluşturabileceklerini de ifade etmektedir.
This article analyzes ethnic, religious, and civilizational dimensions of identity-based security threats and their link with globalization, with a specific focus on the connection between Islam as a basis for group identity and Islam as a threat. Even though, Islam sometimes perceived as a threat by Western world mainly for historical reasons, this article suggests that an ‘Islamic threat’ based on a Huntingtonian understanding of a civilizational identity is a myth. Nevertheless, it also argues that some radical and extremist groups, imagining identities based on Islam as a religion, might pose threats to security at the national, regional or global levels
Other ID | JA65RD92ER |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2008 |
Published in Issue | Year 2008 Volume: 5 Issue: 18 |