The existence at the European level of civil society organizations (CSOs), acknowledged nowadays as indispensable actors of both the integration process and the enlargement strategy of the European Union, has a long history. This article examines the European Union’s initiatives towards CSOs, which could now be accepted as a policy on its own, and the development of this relation in terms of neo-corporatism and associative democracy models. This article reveals the transformation of this policy from the one that initially had aspects of neo-corporatist model only and thus included a limited group of CSOs, to one that involves aspects of associative democracy comprising a larger group of CSOs, following European Social Dialogue, Civil Dialogue and the recent enlargement strategy of the Union
Günümüzde Avrupa Birliği’nin gerek bütünleşme sürecinin gerekse genişleme politikasının vazgeçilmez aktörleri arasında kabul edilen sivil toplum kuruluşlarının (STK’ların) Avrupa düzeyindeki varlıkları uzun bir geçmişe sahiptir. Bu makale, artık kendi başına bir politika olarak kabul edilebilecek, Avrupa Birliği’nin STK’lara yönelik girişimlerini ve bu ilişkinin gelişimini neo-korporatizm ve birleştirici demokrasi modelleri açısından incelemektedir. Bu makale, başlarda sadece neo-korporatist modelin unsurlarına sahip ve sınırlı bir grup STK’yı kapsayan bu politikanın, Avrupa Sosyal Diyaloğu, Sivil Diyalog ve Birliğin son dönemdeki genişleme stratejileri sonrasında birleştirici demokratik unsurları da içeren ve bu arada da daha geniş bir STK grubunu kapsayan dönüşümünü ortaya koymaktadır.
Other ID | JA84RV62BY |
---|---|
Journal Section | Book Review |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 12 Issue: 45 |