Abstract
Bu çalışmanın amacı, yaklaşık yarım yüzyılı aşkın bir süredir devam eden süreklilik ve kopuşların, AKP hükümetinin
Suriye Müslüman Kardeşler ve Esad rejimi ile ilişkisini nasıl şekillendirdiğini incelemektir. 1980’lerin başından
2011 Arap Ayaklanmasına kadar Türkiye, Türk İslamcıları, Suriye ve Suriye Müslüman Kardeşler arasındaki ilişkiler
son derece karmaşık bir seyir izledi. Açık kaynaklardan ve gazete arşivlerinden elde edilen bilgilere dayanarak,
bu çalışma 1980’lerde Türk ve Suriye istihbarat teşkilatları arasındaki çatışmayı bir “istihbarat savaşı” olarak
tanımlamaktadır. Her iki ülke de iç düşmanları olarak tanımladıkları PKK’yı ve Müslüman Kardeşler’i, diğer tarafa
karşı kullanabilecekleri aktörler olarak gördüler. Denklemin Suriye / PKK kısmı Türk medyası ve Türk akademisi
tarafından sık sık dile getirilirken, Türkiye’nin Müslüman Kardeşler’le ilişkileri unutulmuştur. Her ne kadar
Müslüman Kardeşler’e açık destek vermek, Ankara’nın resmi dış politikasının bir unsuru olmamasına rağmen,
Türkiye’nin istihbarat ve güvenlik güçleri, Türkiye’nin Suriye’ye karşı elini güçlendirmek için Müslüman Kardeşler
ile bağlar kurmuş, bu örgütü kendi çıkarları için kullanmıştır.