The homelands of honey bees are Asia, Europe and Africa where they have been living for millions of years. Apis mellifera is the most common and the economically important species in the Apis genus. There are many races (subspecies) of A. mellifera which are adapted to different geographic regions and many ecotypes adapted to different ecological conditions within the races. The most common and economically important races are the Italian (A.m. ligustica), Carniolan (A. m. carnica), Caucasian (Apis m. caucasica), and the Anatolian (A.m. anatoliaca) honey bees.
The Italian bees are light yellow colored, gentle, excellent honey and royal jelly producers. Their colony growth rate is high, swarming tendency is low but robbing tendency is strong. They are well adapted to different climatic conditions from sub tropical to temperate and they have been used extensively in many countries including the USA, Canada, China and Australia. The Carniolan bees are similar to the Italian bees morphologically except the body color. They are dark colored gentle bees, overwinter with a small population, and therefore consume very little honey during the winter but grow fast in the early spring and tend to swarm.
Caucasian bees are grey dark colored, gentle and productive bees with low swarming tendency and they are adapted to highlands and temperate climates. Therefore they collect much propolis, their spring development is slower than the other races but they build up strong colonies during the summer and produce much honey. They tend to rob the weak colonies same as the Italian bees.
The anatolian bees are the most common bees in Turkey. They are more aggressive than the Italian, Carniolan and Caucacian bees. They have many ecotypes adapted to different regions and showing great variation in terms of body color, productivity, morphological and physiological characters. The most common ecotypes are the Mugla bees and the Central Anatolian bees. The crosses between the Mugla queens and the Caucasian drones showed hybrid vigor and their honey production was 97 % higher than the pure Caucasian colonies.
Honey production, colony development rate and the gentleness of the Caucasian, Muğla and Anatolian bees should be improved by breeding and these genotypes should be preserved in their homelands. Moreover, Italian and Carniolan stocks improved on honey production and gentleness also should be used and the performances of the Italian x Caucasian and the Carniolan x Caucasian crosses should be tested in different regions in order to take advantage of the desirable characteristics of these races.
Bal arılarının ana vatanı Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları olup, milyonlarca yıldan beri dünya üzerinde ya şamlarını sürdürmektedir. Apis cinsi içerisinde en yaygın ve ekonomik değeri en fazla olan tür Apis mellifera olup bu tür içerisinde de çeşitli bölgelere adaptasyonu ile bölgesel irklar (alt tür) ve bu ırklar içerisinde de ekotipler oluşmuştur. Bu irklardan en yaygın ve ekonomik değeri en fazla olan ırklar İtalyan (A.m. ligustica), Karniyol (A.m. carnica) Kafkas (Apis ni. caucasica), ve Anadolu (A.m. anatoliaca) arı ırklarıdır.
İtalyan arısı sarı renkli, sakin huylu, gelişme hızı, bal verimi ve arı sütü verimi yüksek, oğul eğilimi düşük fakat yağ macılık eğilimi fazla olan bir ırktır. Ilıman iklimden karasal iklime kadar çok değişik ekolojik koşullara adapte olmuştur ve başta Amerika, Kanada, Çin ve Avustralya olmak üzere bir çok ülkede yaygın olarak kullanılmaktadır.
Karniyol arısı vücut ölçüleri bakımından İtalyan arılarına çok benzeyen ancak koyu renkli, bal verimi yüksek, kış ayla rini küçük bir populasyonla ve az bal tüketerek geçiren, ilkbahar gelişme hızı ve oğul eğilimi fazla olan oldukça sakin bir irktır.
Kafkas arısı gri esmer renkli, bal verimi yüksek, oldukça sakin huylu, kışı uzun ve sert geçen karasal iklime adapte olmuş, diğer irklara oranla daha fazla propolis toplayan, ilkbaharda geç uyanan fakat yaz aylarında hızla gelişen, oğul verme eğilimi az olan değerli bir arı ırkıdır. Bunlar da İtalyan arıları gibi zayıf kolonileri yağmalama eğilimi fazladır.
Anadolu arısı ise gerek renk, gerekse verim ve fizyolojik özellikler bakımından büyük varyasyon gösteren, çeşitli böl gelere adapte olmuş bir çok ekotipi olan Italyan, Karniyol ve Kafkas arılarına oranla oldukça hırçın olan bir ırktır. Ülkemizde en yaygın olan ekotipleri Muğla arısı ve Orta Anadolu arısıdır. Muğla ana arısının Kafkas erkekleri ile olan melezlerinde melez azmanlığı gözlenmiş ve bal veriminde Kafkas arisina oranla %97 lik bir artış sağlanmıştır.
Ülke çapında bal verimini artırmak ve daha sakin koloniler oluşturmak üzere Kafkas, Muğla ve Anadolu arıları islah edilmeli ve bu gen kaynakları gen merkezlerinde korunmalıdır. Ayrıca bal verimi ve sakinlik yönünden islah edilmiş İtalyan ve Karniyol arılarından da yararlanarak İtalyan x Kafkas ve Karniyol x Kafkas melezlerinin de değişik bölgelerde perfor mansları belirlenmeli ve bu ırkların iyi özelliklerinden yararlanılmalıdır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Structural Biology |
Journal Section | Review |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2001 |
Published in Issue | Year 2001 Volume: 01 Issue: 3 |
Important Note: Since the author-referee information is kept confidential on both sides in our journal, both the author and the referees must upload the document to the system after removing their personal information in the review document section.
Note: Authors can also use homepage of our Journal.
https://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/
This work is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International.