The present article analyzes Emile Durkheim's concept of social facts, emphasizing their collective nature and the coercive influence they exert on individuals, and then offers an updated criticism from the social constructivist perspective. Durkheim's work, mainly presented in "The Rules of Sociological Method", presumes that social facts are entities external to and powerful over individuals and they are the ones who maintain the society's order. Nevertheless, this analysis is in favor of including subjective experiences, meanings and understandings of individuals that influence each other in the process of collective model reproduction at the individual level. It shows the limitations of Durkheim's Eurocentrism, in which he seems to be focusing on externality, coerciveness, and generality, while he ignores the differences in experience that exist in the non-Western world. The paper suggests an interpretive approach to social facts which acknowledges the complexity of individual experiences from the North and the South, in order to achieve a broader and more inclusive generalization. Through the inclusion of phenomenological aspects and the necessity of decolonization, the paper is trying to develop Durkheim's scheme to take into account subjective experiences and diverse viewpoints which will result in a more comprehensive and sensitive comprehension of social facts. This approach, therefore, is not only an honor to Durkheim but also a tool that enhances sociological analysis of social facts by paying attention to individual experiences and global perspectives in the collective understanding.
Social Facts Durkheim Social Constructivism Decolonization Phenomenology
Bu makale, Emile Durkheim'ın toplumsal gerçeklikler kavramını analiz ederek, bunların kolektif doğasını ve bireyler üzerindeki zorlayıcı etkisini vurgulamakta ve ardından sosyal inşacılık perspektifinden güncellenmiş bir eleştiri sunmaktadır. Durkheim'ın esas olarak "Sosyolojik Yöntem Kuralları" adlı eserinde sunduğu çalışma, toplumsal gerçekliklerin bireylerden bağımsız ve onlara güçlü olan varlıklar olduğunu ve toplumun düzenini bunların sürdürdüğünü varsayar. Ne var ki, bu analiz, bireylerin birbirini etkileyen subjektif deneyimlerinin, anlamlarının ve anlayışlarının, bireysel düzeyde kolektif modelin üretim sürecinde dahil edilmesini savunmaktadır. Durkheim'ın Eurosentrizminin sınırlılıklarını göstermektedir; dışsallık, zorlayıcılık ve genellik üzerinde odaklanırken, Batı dışı dünyada mevcut olan deneyim farklılıklarını görmezden gelmektedir. Makale, Küresel Kuzey ve Güney'den bireysel deneyimlerin karmaşıklığını kabul eden ve daha geniş ve kapsayıcı bir genelleme elde etmeyi amaçlayan toplumsal gerçekliklere yönelik yorumlayıcı bir yaklaşım önermektedir. Fenomenolojik yönlerin dahil edilmesi ve dekolonizasyonun gerekliliği aracılığıyla, makale, subjektif deneyimleri ve çeşitli bakış açılarını dikkate alarak Durkheim'ın şemasını geliştirmeye çalışmaktadır, bu da toplumsal gerçekliklerin daha kapsamlı ve hassas bir anlaşılmasına yol açacaktır. Bu yaklaşım, bu nedenle, sadece Durkheim'a bir saygı değil, aynı zamanda bireysel deneyimlere ve kolektif anlayışta küresel perspektiflere dikkat ederek toplumsal gerçekliklerin sosyolojik analizini geliştiren bir araçtır.
Toplumsal Gerçeklikler Durkheim Sosyal İnşacılık Dekolonizasyon Fenomenoloji
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kültür, Temsil ve Kimlik |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 2 Sayı: 1 |