Ülkemizin güney illeri ile Suriye topraklarında ve Lübnan’ın kuzey bölgelerinde yaşayan inanç gruplarından biri olan Nusayrîler ya da Arap Alevîleri, bâtınî fırkalardan ve Şîa’nın gulâtından kabul edilen bir mezheptir. Nusayrîlerin inanç esasları tetkik edildiğinde, yaşadıkları coğrafyada yaygın olan dinlerden ve bu beldelerin kültürlerinden etkilendikleri açıkça müşahede edilmektedir. Nusayrîler için Allah’ın Hz. Ali’nin bedenine hulûl ettiği şeklindeki inançları, tenâsüh, takiyye, bâtın-zâhir, te’vil, Hızır kültü, türbe inançları, İslâm’ın yapılmasını istediği temel ibadetlere dair bâtınî görüşleriyle aşırı fikirlere sahip Şiî kökenli bir fırka nitelemesi yapılabilir. Nusayrîler, ahiret hayatının varlığını kabul ettiklerini ifade etmekle birlikte cennet ve cehennemin sembolik olduğuna inanırlar. Onlara göre cennet ve cehennem insanın derununda yaşadığı bir haldir. Yaşadığımız dünya, kişi için hem cennet hem de cehennem olabilir. Ölen kişinin ruhunun tekrardan dünyaya gelmek suretiyle önceki yaşamında yaptıklarının karşılığı olarak bir hayat süreceği inancına sahiptirler. Asıl olan, kişinin mümin bir Nusayrî olarak yaşamını sürdürmesi ve nihayetinde nurlar âleminde nûrânî bir varlığa dönüşmesidir. Bu mertebeye ulaşan Nusayrî naîm cennetine gidecek ve böylelikle mükâfatlandırılmış olacaktır. Mezhebin temel inanç esaslarından biri olan tenâsüh hakkında Nusayrîler, bu konunun Kur’an-ı Kerim’de geçtiğini, haliyle İslâm’a aykırı olmadığını iddia etmektedirler. Biz de bu çalışmada Nusayrîlerin tenâsüh inancı hakkındaki görüşlerini betimleyici bir bakış açısıyla ele alacağız. Herhangi bir değer yargısında bulunmadan ahiret inancı, cennet ve cehennem konusu ile reenkarnasyon hakkında fikirlerini tarafsız bir bakış açısıyla inceleyeceğiz.
ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER
Nusayrīs or Arab Alawīs are generally viewed to be among the esoteric sects and the gulat of the Shia residing in the southern provinces of Turkey the Syrian territories, as well as the northern areas of Lebanon. When the beliefs of the Nusayrīs are analyzed, it is evident that the towns' cultures and religious beliefs had an impact on them. Due to the beliefs of the [hulul], tanāsukh, taqiyya, batin-zahir, ta'wil, the cult of Khidr and shrine, and a number of other esoteric views about the basic Islamic rituals, the Nusayrīs is considered to be the ghulat sect with an extreme view. Although the Nusayrīs state that they accept the existence of the hereafter, they believe that heaven and hell are symbolic. According to them, heaven and hell are a state in which a person lives. The world we live in can be both heaven and hell for a person. They believe that the soul of the deceased will be born again, and will lead a life in return for what he did in his previous life. The main thing is that the person continues his life as a believing Nusayrī and eventually turns into a luminous existence in the world of light. Nusayrī who reaches this level will go to the paradise of naīm and will be rewarded in this way. Regarding the principle of reincarnation, which is one of the basic belief principles of the sect, Nusayrīs claim that this issue is not contrary to Islam, as it is mentioned in the Qur'an. In this study, we will consider the views of Nusayrīs about the belief in reincarnation from a descriptive point of view. Without making any certain judgments, we will examine the belief in the afterlife, the concept of heaven and hell, and their ideas regarding reincarnation from an impartial point of view.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Islamic Sects |
Journal Section | Research Papers |
Authors | |
Early Pub Date | July 30, 2023 |
Publication Date | July 31, 2023 |
Submission Date | May 25, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 6 Issue: 1 |
UMDE Dini Tetkikler Dergisi is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).