Yeraltında kaybolmuş ya da kendi içerisinde kilitli kalmış insan skandallara vesile olmuş hayatını seyre dalar. Görmek için ne kadar çabalarsa o kadar aşağılanır. Bütünüyle bir varlık olarak var olmayı başaramadıkça nefreti büyür. Zeki Demirkubuz’un Yeraltı filmi, absürd kavramıyla özdeşleşen anti-kahramanı Muharrem karakteriyle seyircisini affalatır. Sosyal anlamda tükenmiş bu karakter, rasyonel ve mantıklı fikirler yerine akıldışı ve absürd olanı savunur gibi gözükmektedir. İzleyicinin baş karakterle kurabileceği empati seviyesi bu noktada sorgulamaya açılır: bir anti-kahraman ile empati kurmak nasıl mümkün olabilir? Bu çalışmanın amacı Demirkubuz’un, Dostoyevski’nin Yer Altında Notlar romanından esinlenerek yarattığı Muharrem karakteri aracılığıyla empati duygusunun imkanını sorgularken kavramsal altyapıyı Alman felsefeci Wilhem Dilthey’in Diğer İnsanları ve İfadelerini Anlamak makalesi üzerinden kurmaktadır. Dilthey’in bu makaledeki temel argümanını takip ederek, sağduyuya ters düşüyor ve kendisiyle çelişiyormuş gibi görünen fikir ve davranışların varoluşçuluk felsefesi çerçevesi içerisinde anlamlandırılabileceğimizi savunacağız. Bu çerçeveyi, filmin ana karakteri Muharrem’in Tanrı’nın olmadığı evrensel boşlukla yüzleşmede içine düştüğü paradoksların altını çizerek oluşturacağız.
Lost in a basement, or locked up in himself, a man contemplates the horror of his scandalous life. How much he struggles to see, that much he becomes ridiculous. His hatred grows of his inability to exist as a complete being. Anyone who sees Zeki Demirkubuz’s Yeraltı (Inside) would be struck by his antihero character Muharrem who is coupled with the absurd. This is a socially frustrated individual who seems to defend the irrational and the absurd instead of the rational and commonsensical ideas of his age. For the spectator, the question of empathy arises at this level: How an identification in empathy with an antihero is possible? This study aims to assess the possibility of identification in empathy with another self through Demirkubuz’s character Muharrem, inspired by Dostoevsky’s novel Letter From Underground, by taking the German philosopher Wilhelm Dilthey’s article The Understanding of Other Persons and Their Expressions as the reference point. Following Dilthey’s thesis, we will argue that what seems contrary to commonsense and self-contradictory can be read and understood within an existentialist framework. This framework is presented by underlining some major paradoxes in Muharrem’s way of thinking and behaving when facing the universal nothingness devoid of God.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | October 21, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 10 |