Gül ile bülbül arasında yaşandığı hayal edilen alegorik aşk, Doğu ve Batı
edebiyatlarında karşılaşılan ortak bir temadır. Türk edebiyatında ise Fars
edebiyatının etkisiyle XIII. yüzyıldan itibaren müstakil olarak görülmeye
başlanan bu tema, Türk dünyası ve kültürü için son derece önemli olan
Doğu Türkçesi (Çağatay Türkçesi) ve Batı Türkçesi (Osmanlı Türkçesi) gibi
iki ayrı yazı dilinin etkin olduğu Orta Asya ve Anadolu coğrafyalarında
ortak bir edebî motif olarak işlenmiştir. Mevlana, Rifâî, Kara Fazlî, İznikli
Bekâyî, Ömer Fuadî, Birrî Mehmed Dede Batı Türkçesiyle; Niyazî, Gazi Giray
Han, Molla Gurbetî, Hırkatî, Muhammed Ebu Salâhî, Molla Elem Şehryarî,
Abdurrahim Otuz İmenî gibi şair ve yazarlar ise Doğu Türkçesiyle gül ile
bülbül temalı eserler kaleme almışlardır. Ancak her iki Türklük sahasında
da karşımıza çıkan bu ortak tema olay örgüsü, kahramanlar, konunun
işlenişi bakımından önemli farklılıklar göstermektedir.
Bu makalede öncelikle şimdiye kadar üzerinde çok fazla durulmayan Doğu
Türklük (Orta Asya) sahasında kaleme alınan gül ile bülbül temalı eserler
sıralanmış; ikinci olarak iki ayrı sahada yazılan bu eserler olay örgüsü,
kahramanlar, konunun işlenişi bakımından karşılaştırılıp benzer ve farklı
yönleri ve bunların sebepleri üzerinde durulmuştur. Böylece genellikle
çalışmalarda Batı Türklük sahası (Anadolu veya Osmanlı) merkezli olarak
değerlendirilen konu, Doğu Türklük sahasında yazılan eserlerle birlikte ele
alınarak Türk dünyasında ortak bir tema olan gül ile bülbül bir bütün
hâlinde değerlendirilmiştir
Gül bülbül Türk dünyası Hırkatî Salâhî Rifâî Kara Fazlî İznikli Bekâyî
Allegoric love imagined to be experienced between the rose and nightingale
is a common theme seen in the Eastern and Western literatures. In Turkish
literature, this theme that has begun to be seen independently as of 13th
century with the impact of the Persian literature had been used as a
common literary motif within the Central Asian and Anatolian (Ottoman)
geographies where the two separate written languages as the Eastern
Turkish (Chagatai Turkish) and the Western Turkish (Ottoman Turkish)
which are extremely important for Turkic world and culture were effective.
Mevlana, Rifâî, Kara Fazlî, İznikli Bekâyî, Ömer Fuadî, Birrî Mehmed Dede
wrote such works of art with the theme of rose and nightingale in the
Western Turkish and such poets and authors as Niyazî, Gazi Giray Han,
Molla Gurbetî, Hırkatî, Muhammed Ebu Salâhî, Molla Elem Şehryarî, and
Abdurrahim Otuz İmenî wrote the same in the Eastern Turkish. However,
this common theme that we see within both Turkic fields shows significant
differences in respect of the plot, heroes/heroines, and discussion of the
subject matter.
In this paper, the works with the theme of rose and nightingale written in
the field of the Eastern Turkic (Central Asia) at first were listed, which have
not been laid much emphasis on so far, and secondly, the works that were
written within two different fields had been compared in respect of plot,
heroes/heroines, and discussion of the subject matter, and the similar and
the different aspects of them and the reasons for such similarities and
differences had been emphasized. Thus, with the works written within the
field of the Eastern Turkic being involved in, it was pointed out that the
subject matter which have been usually discussed as the Western Turkic
(Anatolia or Ottoman)-centered in the studies have become a common
theme in the Turkic world, and the rose and nightingale theme was
considered as a whole.
Rose nightingale Turkic world Hırkati Salahi Rifai Kara Fazli İznikli Bekayi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Diğer ID | JA22GU59CR |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 6 - Sayı: 6 |