The aim of the study is to examine the effect of different roughening methods used in the repair of current CAD / CAM hybrid ceramic restorations on shear bond strength. Three different types of CAD / CAM blocks were used for this study. Vita Mark II, Vita Suprinity and Vita Enamic. The Blocks were cut with of the ISOMET 5000 device in 14x12x1,5 mm mm and a total of 108 samples were obtained. Then the samples were divided into 3 groups on the surfaces to be bonded with composite resin. Silane was applied to the samples in the first group without any roughening process. Second group samples were roughened with 9% hydrofluoric acid for 60 seconds and then silane application was made. The samples in the 3rd group were roughened with Er, Cr: YSGG Laser and then silane was applied. All samples in the groups were repaired with composite resin. G-aenial Universal Flo Composite. Plastic molds (2 mm high x 4 mm diameter) were inserted on top of CAD / CAM block samples and polymerized with a LED light curing unit. Then, the samples were subjected to shear test in the universal test device. The resulting data was recorded in the computer in megapascals. Two-way ANOVA variance analysis was used in the SPSS program for statistical analysis. Vita Enamic (17.43 ± 6.71 MPa) Vita Mark II (14.31 ± 2.28MPa), and finally Vita Suprinity (10.58 ± 1.13MPa) showed the highest bond strength value in the control group. The differences between these three blocks are significant (p<0.05). Better bonding is provided with roughening methods and the method should be selected according to the type of material. As the amount of organic filler in the material increases, lower leveling roughening methods may be preferred.
Çalışmanın amacı güncel CAD/CAM hibrit seramik restorasyonların tamirinde kullanılan farklı pürüzlendirme yöntemlerinin makaslama bağlantı dayanımına etkisini incelemektir. Bu çalışmada 3 farklı tipte CAD/CAM blok kullanıldı. Vita Mark II, Vita Suprinity ve Vita Enamic. ISOMET 5000 cihazı yardımıyla bloklar; 14x12x1,5 mm olacak şekilde kesildi ve toplamda 108 adet örnek elde edidi. Sırasıyla 600-800-1200 gritlik zımparalar ile yüzey standardizasyonu sağlandı. Daha sonra örnekler kompozit rezin bağlanacak yüzeylerine göre 3 gruba ayrıldı. 1.gruptaki örneklere herhangi bir pürüzlendirme işlemi uygulanmayıp örnek yüzeylerine silan uygulandı. 2.Grup örneklere %9’ luk hidroflorik asit ile 60 saniye pürüzlendirme işlemi uygulandı ve ardından silan uygulaması yapıldı. 3.Gruptaki örneklere Er,Cr:YSGG Lazer ile pürüzlendirme işlemi uygulanıp ardından silan uygulandı. Gruplardaki tüm örnekler kompozit rezin ile tamir edildi. G-aenial Universal Flo Kompozit (GC, Japonya) CAD/CAM blok örneklerinin üzerine 2mm yüksekliğinde ve 4mm çapında plastik kalıplar yardımıyla enjekte edilip LED ışık cihazı ile polimerize edildi. Ardından örnekler üniversal test cihazında makaslama testine tabi tutuldu. Elde edilen veriler bilgisayar ortamında megapaskal cinsinden kaydedildi. İstatistiksel analiz için SPSS programında iki yönlü-ANOVA varyans analizi kulanıldı. Kontrol grubundaki bloklarda en yüksek bağlantı dayanım değerini sırasıyla Vita Enamic (17,43±6,71 MPa) Vita Mark II (14,31±2,28MPa),) son olarak ise Vita Suprinity (10,58±1,13MPa) göstermiştir; bu üç blok arasındaki farklılıklar anlamlıdır (p<0,05). Pürüzlendirme ile Vita Mark II ve Suprinity materyallerinde bağlantı dayanımı anlamlı derecede artarken; Enamic materyalinde lazer ile pürüzlendirmede bağlantı dayanımı düşmektedir (p<0,05). Pürüzlendirme yöntemleri ile daha iyi bağlantı sağlanmakta olup materyal çeşidine göre yöntem seçilmelidir. Materyal içindeki organik doldurucu miktarı arttıkça daha düşük seviyedeki pürüzlendirme yöntemleri tercih edilebilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Prosthodontics |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 17, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 1 Issue: 1 |