The issue of the scientific method is an important area of discussion in contemporary philosophy of science. Although this problem is as old as the history of the existence of science, it once again became a subject of serious discussion in the 20th century, due to developments in science (quantum physics, theory of relativity, uncertainty principle, double-slit experiment, etc.). This is because some of the new scientific approaches and developments that replaced previous interpretations do not have clear boundaries and their ambiguity calls for the old, rigid scientific understanding and methods to be questioned. Karl Popper was the first philosopher to seek answers to these issues. Popper did not completely broken away from the old scientific understanding, but he was also aware of how serious the changes in science were. Therefore he adopted a hypothetical and critical approach to science, abandoning the dated, rigid and objective understanding. Within this framework, he criticized inductivism and verificationism, in favor of falsification, his own method. Thomas Kuhn, Popper's contemporary, was another philosopher who evaluated new developments in science with the same concerns and tried to understand the new scientific outlook. Science is a scientific activity that goes through periods such as the period of normal science, crisis, and revolution followed by, once again, a period of normal science. Certain points of Popper's and Kuhn's readings of new science are similar. Both philosophers utilized the history of science to explain their scientific views. Both believe in revolutionary science. They agree on the collapse of positivism. Both philosophers are of the opinion that science does not progress via accumulation. However, although they put forward many similar views, they both criticized each other for their scientific perspectives. There are significant differences in their ideas, especially on the issue of whether science should be divided into normal and non-normal processes. The critique aimed by the two philosophers at each other's scientific views also caused a rift between other contemporary philosophers involved in the field of science. Popper and Kuhn made significant contributions to the reading of science in the modern period.
Özet
Çağdaş bilim felsefesinde önemli tartışma alanlarından biri, bilimde yöntem problemidir. Bu problem, bilimin varoluş tarihi kadar eski olmasına rağmen yirminci yüzyılda, bilimde meydana gelen yeni değişimlerden kaynaklı olarak (Kuantum fiziği, görelilik teorileri, belirsizlik yasaları, çift yarık deneyi…), ciddi mana da yeniden tartışma konusu olmuştur. Bilimin kriterini ya da yöntemini belirlemek, her zamankinden daha elzem olmuştur. Çünkü eski bilim anlayışlarının bir kısmının yıkılması ve yerine yeni bilim anlayışlarına bırakması, bu yeni bilimsel gelişmelerin bir kısmının net sınırlara sahip olmaması veya belirsizliği, eski katı bilim anlayışının ve yönteminin yeniden sorgulanmasını gerektirmiştir. Bilimsel olan ve olmayan arasında ayrım yapmamızı sağlayacak bir sınır çizgisi var mıdır? Bilimdeki pozitivist ve doğrulamacı bakış açısındaki bu ciddi kırılma telafi edilebilir bir kırılma mıdır ya da bu belirsizlik veya sınır ihlali bilimin yeni yüzü müdür? Bu sorulara cevap arayan ilk filozof ilk ol Karl Popper’dır. Eski bilim anlayışından tamamen kopmamış ama bilimdeki değişimlerin ciddiyetinin farkında olan Popper, artık eski, kesin ve nesnel sınırlara sahip bir bilim anlayışı yerine varsayımsal ve eleştirel bir bilim anlayışına inanır. Bu çerçevede tümevarım ve doğrulamacılığın eleştirisini yapıp kendi yöntemi olan yanlışlamacılığı savunur. Popper ile aynı yüzyılı paylaşan ve aynı kaygılarla bilimdeki yeni gelişmeleri değerlendirip, bilimin yeni resmini anlamaya çalışan bir diğer düşünür de Thomas Kuhn’dur. Kuhn, Popper’dan farklı olarak bilim ve bilim olmayan diye bir ayrım yapmaz. Yirminci yüzyıldaki bilimsel gelişmelerin bilimdeki bu ayrımları tamamen ortadan kaldırdığına inanan Kuhn, bilimi nesnel ve kesin bir bilgisel süreçten ziyade bilim insanlarının ortaya koyduğu bir etkinlik alanı olarak okur. Bilimi insan elinin değdiği bir etkinlik olarak değerlendirmek aynı zamanda bilimin içine, ideolojileri, kültürü ve metafiziği dahil etmektir. Kuhn bütün bunları göz önünde bulundurarak bilimi, bilim insanları tarafından ortaya konan bir bilimsel etkinlik alanı olarak okur. Kuhn bu etkinliğin düzgün birikerek bir ilerlemeden ziyade, belli dönemleri içeren kopuşların ve devrimlerin yaşandığı bir süreç olarak değerlendirir. Bilim, olağan bilim dönemi, bunalım dönemi, devrim dönemi ve yeniden olağan bilim dönemi şeklinde dönemleri izleyen bir bilimsel etkinliktir. Olağan bilim dönemi, bilimin standart dönemidir, her olağan bilim döneminde, o dönemin bilimsel paradigması çerçevesinde bir bilimsel etkinlik gerçekleştirilir.
Popper ve Kuhn’un yeni bilim okumaları bazı noktaları ile benzerdir. Her ikisi de bilimsel görüşlerini örneklendirmek için bilim tarihinden faydalanır. Her ikisi de devrimsel bilime inanır. Her ikisi de pozitivizmin yıkıldığı kanaatini paylaşır. Her ikisi de, bilimin birikimsel ilerlemediğinin farkındadır. Fakat birçok benzer noktaya rağmen her ikisinin birbirlerinin bilimsel görüşleri noktasında birbirlerini eleştirdiklerini görmekteyiz. Özellikle bilimin olağan ve olağan dışı süreçlere bölünüp bölünmemesi noktasında ciddi fikir ayrılıklarına sahiplerdir. İkisinin birbirinin bilimsel değerlendirmelerine yönelttikleri eleştiriler, dönemin bilimle uğraşan düşünürleri arasında da bir hizipleşmeye sebep olduğunu söyleyebiliriz. Bir kısım düşünür Popper’ın eski bilim görüşünden tam olarak sıyrılamadığını söyleyerek Kuhncu bilim görüşüne destek verirken, bir kısım düşünürün tam aksine Kuhn’un bilimsel süreci ayırdığı dönemlerde veya paradigma fikrindeki çelişkilerin bir serinimini yaparak Popper’a destek çıktığını görmekteyiz. Genel olarak çağdaş felsefedeki bilimsel gelişmeleri, bilim felsefesi açısından okuyan ilk iki düşünür olarak, Popper ve Kuhn’un çağdaş dönemde bilimin yeniden okunmasına ciddi katkı sağladığı söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Popper, Kuhn, Yanlışlamacılık, Paradigma, Olağan Bilim, Devrim
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology (Other) |
Journal Section | Felsefe |
Authors | |
Early Pub Date | December 26, 2023 |
Publication Date | December 30, 2023 |
Submission Date | November 15, 2023 |
Acceptance Date | December 14, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 2 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.