Abstract
Bir yazarın sanat görüşünün doğru kavranması, eserlerinin anlaşılmasında büyük öneme sahiptir. Yazarlar, sanat görüşlerini doğrudan ve dolaylı biçimlerde ifade ederler. Kimi kurmaca eserler, yaratıcısının sanat görüşünü yansıtma noktasında diğer eserlerinden daha önde durabilir. Türk edebiyatının en çok okunan yazarlarından olan Sabahattin Ali’nin birçok hikâyesinde toplumsal duyarlılık başlangıçtan itibaren belirleyici bir unsur olmuştur. Yazar 1944’ten sonra kaleme aldığı eserlerinde belirgin biçimde politik meselelere yoğunlaşmıştır. Yazarın bu tavrı 1948’deki ölümüne dek devam etmiştir. Sırça Köşk (1947) kitabı, onun son ve en muhalif dönemine ait hikâyelerden oluşmaktadır. Bu kitaptaki hikâyeler, yazarın sanatının ulaştığı nihai noktayı göstermesi bakımından önemlidir. Daha önce romantizmin ve eleştirel gerçekçiliğin etkisi altındaki yazar, bu kitabında büyük oranda toplumcu gerçekçi bir sanatçı tavrı sergilemiştir. Her zaman sanatta toplumsal fayda fikrinden yana olan Sabahattin Ali, Sırça Köşk’te eleştirinin ötesine geçerek sınıfsız toplum yapısını idealize eder. Adı geçen kitaptaki “Beyaz Bir Gemi” ve “Bahtiyar Köpek” hikâyeleri, onun karşı olduğu ve savunduğu sanat anlayışlarını temsil eden metinler olarak öne çıkarlar. Bu yazıda, toplumcu gerçekçiliğin kavram ve yöntemlerinden faydalanılarak söz konusu iki hikâye analiz edilmiştir. Sonuç olarak, bu çalışmada resim ve edebiyat odaklı kurmaca metinlerinden hareketle yazarın sanat görüşü hakkında çıkarımlarda bulunulmuştur.