Beden dili, verici ve alıcı yönüyle iki taraflı bir bilişimden teşekkül etmektedir. Dolayısıyla bu dili kullanmak önemli olduğu kadar, diğerlerinin dilini okumak da iletişimin bir gereği ve gerçeğidir. İnsanların duygu, düşünce, istek, gereksinim ve ruhsal zenginliklerini paylaşmada kullandıkları konuşma dilinin dışında yer alan esas öge beden dilidir. Beden dili ile verilen mesajlar, insanlarla anlaşmada en temel araçlardandır. Bu bakımdan duygu, düşünce ve tavırları yansıtma konusunda beden dili, sözlü dilden daha büyük bir etkiye sahiptir. Anlaşıldığı üzere, vahyin indirilmesiyle ortaya çıkan yazılı ve şifahi din dilinin yanı sıra, tarihin farklı evrelerinde insanlara söz ve edimleriyle rol model olmak üzere peygamberlerin gönderilmiş olması, dinin anlatılması ve yaşanmasında beden dilinin ne kadar değerli ve fonksiyonel olduğunu göstermek için yeterlidir. Kur'ân, bazen ilk muhatapların ilâhî mesaj karşısındaki davranışlarına vurgu yapmış, bazen de kıyamete kadar var olacak birey ve toplumların Kur’ân’a karşı ortaya koydukları davranışlara dikkat çekerek insanın psikolojik nitelikleri hakkında bilgi vermiştir. Kur'ân, bu amaçla konuşmanın yeterli olmadığı durumda beden diline vurgu yapmıştır. Ayrıca onda bir mesaj karşısında olumsuz tutum içinde olan bir kimsenin, bu tavrını bedensel hareketlerle nasıl ortaya koyduğuna ilişkin bilgiler mevcuttur. Böylece bildirişimdeki verimi artırıp, mesajlar karşısındaki tavırları belirleyerek tebliğciye, muhatabı tanıma konusunda yeni ve farklı açılımlar sağlar. Beden dilinin verdiği mesajı anlamanın en iyi ve en doğru yolu bedenin ve organlarının hareketlerinin bir bütün olarak değerlendirmekten geçtiğini söylemek mümkündür. Örneğin insanoğlunun hissettiği sevinç ve üzüntü yüzünde belirir ve bu durum muhataplar tarafından çok net anlaşılır. Dolayısıyla yüz, mutluluğu ve kederi dışa vuran bir yapıya sahiptir. Bir başka ifadeyle insanın taşıdığı psikolojik hal, yüzdeki kasların aldığı şekli daha belirleyici kılmaktadır. Sevinçli olan ile sıkıntı içindeki kişinin kan dolaşımı farklı olacağından buna bağlı olarak yüzünde de değişiklik olacaktır. Çehre kalbin aynası olduğuna göre iç dünyada var olan mutluluk, sıkıntı ve keder gibi duyguların ilk yansıdığı yerin yüz olduğunu söylemek mümkündür. Bu çerçevede eylem ve hareket gruplarına bakmadan bir hareketi değerlendirmek ve yorumlamak yanlış anlamalara sebep olabilir. Yapılan araştırmalar, sözsüz işaretlerin, söz karşısında daha etkili olduğuna dikkat çekmiş, ikisi arasında zıtlık olduğunda sözel olmayan hareketlerin daha belirleyici olduğuna vurgu yapmaktadır. Bundaki haklılık oranı, beden hareketlerinin kendiliğinden meydana gelip kontrol altına almanın mümkün olmamasıdır. İnsanın sosyal çevreye karşı tavrı, beden dili ile anlaşıldığından, onları iyi kavrayıp anlamak için bu dilin sinyallerinin bilinmesiyle ve sağlıklı okunmasıyla doğru orantılıdır. Bu makalede Kur’ân’da beden diline ait birçok kavramın varlığına dikkat çekilmiştir. Sözgelimi âyet (alamet, işaret), sembol, remz (kaş, göz, dudak, baş, el-kol hareketleri), vahy (işaret) ve savm (sukut etme) ve beyan gibi kavramlar bunlar arasındadır. Bu incelemede, beden dilinin işlevsel olarak, iletişimdeki yeri ve görevi saptanmış ve onun kategorik çerçevesi çizilmeye çalışılmıştır. Daha sonra son dönemde bütün dünyada değeri ve popülaritesi artan beden dilinin, Kur’ân’daki kullanım yeri ve oranı üzerinde durulmuştur. Böylelikle beden dilinin ilâhî hitabın muhatap kitleye etkili bir şekilde iletilmesinde önemli bir katkısı olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır.
Body language consists of two-sided informatics, the transmitter and the receiver. Therefore, as it is important to use this language, reading the language of others is a necessity and reality of communication. The language that people use to share their feelings, thoughts, wishes, needs and spiritual wealth is body language. Messages given through body language are the most basic tools in communicating with people. In this respect, body language has a greater effect than verbal language in reflecting feelings, thoughts and attitudes. As it is understood, the fact that prophets were sent to be role models with their words and deeds at different stages of history, as well as the written and oral language of religion that emerged with the revelation of the revelation, is sufficient to show how valuable and functional body language is in the telling and living of religion. The Qur'an sometimes emphasized the behavior of the first interlocutors in the face of the divine message, and sometimes gave information about the basic features of human psychology by revealing the attitudes of the people who will come until the end of time towards the message of the Qur'an. For this purpose, the Qur'an has suggested body language where speaking is meaningless. In addition, in On, there is information about how a person who has a negative attitude towards a message reveals this attitude with bodily movements. Thus, it increases the efficiency in communication and determines the attitudes towards the messages, providing new new initiatives to the notifier in terms of getting to know the addressee. It is possible to say that the best and most accurate way to understand the message of body language is to evaluate the movements of the body and its organs as a whole. for example, happiness or sadness in a person is reflected on his face and it is read on his face like a book. This means that the face/face is like a book consisting of invisible lines that reflect both the happiness and the pain inside. In other words, since the psychological state of the person affects the blood circulation, it causes a change in the face as the blood passes through the face. The blood circulation of the person who is happy and the person who is in pain will be different, and as a result, the face will reflect differently. For him, the lines and expressions of happiness, excitement and pain on the face are different. Since the face is the mirror of the heart, it is possible to say that the first place where emotions such as happiness, distress and sadness in the inner world are reflected is the face. In this framework, evaluating and interpreting a movement without looking at the action and movement groups may cause misunderstandings. According to studies, non-verbal cues are at least five times more effective than the verbal channel, and when there is a paradox between the two, people have taken into account non-verbal actions without looking at verbal expressions. The justification for this is that it is not possible for body movements to occur spontaneously and be controlled. Since the attitude of a person towards the social environment can be understood with body language, it is closely proportional to knowing and reading the signals of this language in order to comprehend and understand them well. Body language refers to a two-sided information process, the receiver and the transmitter. Therefore, as much as it is important to use this language, reading and understanding the language of others is also a necessity and reality of communication. In this article, attention is drawn to the existence of many concepts of body language in the Qur'an. For example, concepts such as verse (sign, sign), symbol, remz (eyebrow, eye, lip, head, hand-arm movements), revelation (sign) and assertion (silence) and declaration are among these. In addition to these concepts, actions such as head, face, eye, eyebrow, forehead, cheek, mouth, ear, hand, foot and leg movements, gaze styles, sitting and standing styles, which are the means of expression of body language, are given meaning to messages. vehicle has been made. Accordingly, in this study, the functional place and role of body language in communication has been determined and its categorical framework has been tried to be drawn. Then, the place and rate of use of body language, which has increased in value and popularity all over the world, in the Qur'an is emphasized. Thus, it is clearly understood that body language has an important contribution to the effective transmission of the divine address to the addressee.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2023 |
Submission Date | January 16, 2023 |
Acceptance Date | March 14, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |