He has a sound, style, originality, musical ear and musical memory unique to the geographies that have been experienced throughout history. Nations reflect these characteristics unique to themselves in their sound performances. The history of a society is hidden in all the details that make up the music of the current geography. In these details, there are sad and joyful feelings that have been experienced hidden decoupled between the musical melodies. These feelings are the traces of those experiences. Therefore, the artist living in the relevant geography is also affected by this situation as part of the social culture in which he is. During the interaction, the artist combines his own attitude with the style of the culture he is in, and a unique attitude belonging to the current geography is born and shaped by being influenced by this culture. There are two types of music systems in the world. One is pentatonic music, the other is maqam music. Makam music systems are performed on different attitudes in different geographies. In the Anatolian geography, where Turkey is located, the makamli music system is used. The attitude of the Makamli music system, which has been shaped over the centuries in the Anatolian geography, is also the attitude of Istanbul. This attitude is definitely practiced by learning from a person who has mastered the music theory and is capable of music. This learned and developed attitude can be applied to all works in traditional Turkish music, regardless of the form. It is like a raw material. It is processed in different forms. For example, when the Noble Qur'an is read with this attitude, the Istanbul attitude becomes a recitation of the Qur'an. When the adhan is recited with this attitude, the attitude of Istanbul becomes adhan. When a gazel is read with this attitude, the attitude of Istanbul becomes an gazel. With this attitude, when the mawlid-i sharif is read, the attitude of Istanbul is expressed as the execution of the mawlid-i sharif. It is possible to multiply examples of Istanbul attitude in many forms like this. Istanbul attitude performances are performances that make the listener feel in Istanbul. So, how is this possible? Just like in architecture, it is the culinary culture that creates the taste buds… When we see an architecture, we know where it belongs. When we eat a meal, we know which geography it belongs to. Just like this. When we hear sounds and larger sets of sounds formed by sounds (maqams and musical phrases used depending on these maqams), a sense of their shape and use in the geography of Istanbul is formed. Islam has supported the reading of the Qur'an with a beautiful sound. Hz. While the Prophet encouraged reading with a beautiful voice, he himself was an example to the companions by reading with a beautiful voice. For this reason, Muslims have tried to read the Qur'an in the best possible way. They have recited with different attitudes in different parts of the world. In the Anatolian geography, the Qur'an was read with the attitude of Istanbul. Istanbul attitude Qur'an recitation is expressed as the ideal level that art aims to reach by developing in the Anatolian geography. Of course, reciting with the rules of Tecvid is a correct method of reading. However, if recitation has not developed in terms of art, this reading cannot be called Istanbul attitude recitation. For example, not every correct writing is calligraphy. The article was written correctly. But it is not calligraphy. The writer of the article is also not a calligrapher. If the recitation of the Qur'an is an advanced reading, the attitude of Istanbul turns into recitation. Mosque music is performed based on sound. No instruments are used. Improvisational genres are the most important vehicles that evoke a person's feelings of ecstacy. The types of improvisation used today are also practiced instrumentally or vocally. They are immeasurably free structures that do not contain repetitions, each part of which is composed differently within itself. Especially in the recitation of the Qur'an, the maqam passages are performed improvisationally. These improvised authorities have an intense effect on the listener. With this effect, listeners are also guiding readers from time to time. The desire of the listeners to listen to the maqamal recitations that they like often leads the readers. In this study, the subject of reading the Qur'an with my maqam and reciting the attitude of Istanbul was mentioned and Surat Fatihâ was taken into note with the most commonly used maqams in recitation of the Qur'an. Surat Fatihâ, recited by Imam Hatibi Kerim Ozturk Hodja, who works at the Büyük Çamlıca Mosque located on the Anatolian side of Istanbul, known for his Istanbul attitude of reciting the Noble Qur'an, has been prepared in the form of notation in the Ussak, Huseyni, Hejaz, Eviç, Rast, Saba, Segah and Nihavend maqams.
Tarih boyunca yaşanılan coğrafyalara özgü ses, üslup, özgünlük, müzik kulağı ve müzik hafızası vardır. Milletler kendilerine özgü bu özellikleri ses performanslarına yansıtırlar. Bir toplumun tarihi, mevcut coğrafyanın müziğini oluşturan tüm ayrıntılarda gizlidir. Bu ayrıntılarda müzik melodilerinin arasına saklanan yaşanılmış hüzünlü ve neşeli duygular vardır. Bu duygular o yaşantıların izleridir. Dolayısıyla ilgili coğrafyada yaşayan sanatçı da içinde bulunduğu sosyal kültürün bir parçası olarak bu durumdan etkilenir. Etkileşim sırasında sanatçı, içinde bulunduğu kültürün tarzıyla birlikte kendi tavrını birleştirir ve mevcut coğrafyaya ait öz bir tavır bu kültürden etkilenerek doğar ve şekillenir. Dünya üzerinde birçok müzik sistemi vardır. Bunlardan biri de makamlı müziktir. Farklı coğrafyalarda farklı tavırlar üzerinde makamlı müzik sistemleri icra edilmektedir. Türkiye’nin içinde bulunduğu Anadolu coğrafyasında ise makamlı müzik sistemi kullanılmaktadır. Makamlı müzik sisteminin Anadolu coğrafyada asırlar içinde şekillenmiş tavrı da İstanbul tavrıdır. Bu tavır kesinlikle müzik teorisine hâkim ve müzik yeteneğine sahip kişilerden öğrenilerek uygulanır. Bu öğrenilmiş ve geliştirilmiş tavır, biçimden bağımsız olarak geleneksel Türk müziğindeki tüm eserlere uygulanabilir. Tavır dediğimiz icra şekli bir hammadde gibidir. İstanbul tavrı ile okunan birçok form vardır. Bu formlar farklı şekillerde işlenir. Mesela bu tavırla Kur’ân-ı Kerîm okunduğu zaman İstanbul tavrı Kur’ân-ı Kerîm tilavetine dönüşür. Bu tavırla ezan okunduğunda İstanbul tavrı ezan olur. Bu tavırla bir gazel okunduğunda İstanbul tavrı bir gazele dönüşür. Bu tavırla mevlid-i şerif okunduğunda İstanbul tavrı mevlid-i şerif icrası olarak ifade edilir. İstanbul tavrı örneklerini bunun gibi birçok biçimde çoğaltmak mümkündür. İstanbul tavrı icralar dinleyeni İstanbul'da hissettiren icralardır. Peki, bu nasıl mümkün olur? Tıpkı mimarideki gibi, damak tadını oluşturan mutfak kültürü gibi sesleri ve seslerle oluşan daha büyük ses kümelerinin (makamlar ve bu makamlara bağlı olarak kullanılan müzik cümlelerinin) geçmişten günümüze meşk usulüyle aktarılmış olan İstanbul coğrafyasındaki şeklinin kullanılmasıyla bu hissiyat oluşur. İslam, Kur’ân-ı Kerîm'in güzel bir sesle okunmasını desteklemiştir. Hz. Peygamber güzel sesle Kur’ân-ı Kerîm okumayı teşvik ederken, kendisi de güzel sesiyle okuyarak sahabeye örnek olmuştur. Bu nedenle asırlarca Müslümanlar Kur’ân-ı Kerîm'i en iyi şekilde okumaya gayret etmişlerdir. Bulundukları coğrafyaların etkisini Kur’ân-ı Kerîm tilâvetine yansıtmışlardır. Müslümanlar dünyanın farklı yerlerinde farklı tavırlarla Kur’ân-ı Kerîm’i kırâat ederken Anadolu coğrafyasında Kur’ân-ı Kerîm, İstanbul tavrıyla tilâvet edilmiştir. İstanbul tavrı Kur’ân-ı Kerîm tilâveti, Anadolu coğrafyasında sanatın gelişerek ulaşmayı hedeflediği ideal seviye olarak ifade edilmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’i tecvid kurallarıyla tilâvet etmek elbette doğru bir okuma yöntemidir. Ancak tilâvet, sanat yönüyle gelişmemişse bu okumaya İstanbul tavrı tilâvet denilemez. Bu duruma örnek verirsek konu daha sarih hale gelmiş olur. Şöyle ki bir yazı hatasız, imlâ kurallarına uymak suretiyle yazılırsa o yazı işe yarar anlamda kullanır. Ancak yazı sanat seviyesine ulaşmışsa o yazıya “hat”, yazana da “hattat” denir. Kur’ân-ı Kerîm tilâveti de eğer gelişmiş bir okuyuş ise sanatsal bir tilâvete dönüşür. Anadolu coğrafyasında bu sanatsal Kur’ân-ı Kerîm tilâvetine İstanbul tavrı Kur’ân-ı Kerîm tilâveti denilir. Araştırma makalesi olarak hazırladığımız çalışmamızda cami mûsikîsi formlarından olan Kur’ân-ı Kerîm tilâvetini İstanbul tavrı ile ele almaktayız. Bu bağlamda Kur’ân-ı Kerîm’i makamla okuma ve İstanbul tavrı tilâvet etme konusuna değinilerek Kur’ân-ı Kerîm tilâvetinde en çok kullanılan makamlarla Fatihâ sûresi notaya alınmıştır. İstanbul’un Anadolu yakasında bulunan Büyük Çamlıca Camii’nde görev yapan, İstanbul tavrı Kur’ân-ı Kerîm tilâvetleri ile bilinen İmam Hatibi Kerim Öztürk Hoca’nın Uşşâk, Hüseynî, Hicâz, Evîç, Rast, Sabâ, Segâh ve Nihâvend makamlarında tilâvet ettiği Fatihâ Sûresi, notasyon şeklinde hazırlanmıştır. Notalar müzisyen Ahmet Sadık Kara ve Mehmet Eymen Yılmaz tarafından Mus nota yazım sistemi kullanılarak yazıya aktarılmıştır. Ayrıca notaya alınan makamlar hakkında kısaca bilgi verilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Music |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Early Pub Date | December 25, 2023 |
Publication Date | December 25, 2023 |
Submission Date | August 8, 2023 |
Acceptance Date | October 18, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |