The emergence of Islam, accompanied by the guidance and encouragement of Prophet Muhammad, witnessed the crucial role played by Muslim women in learning, teaching, and disseminating the Quran. Throughout history, Muslim women have held significant positions in various fields of Islamic knowledge, making notable contributions to Quranic interpretation, hadith studies, Islamic jurisprudence (fiqh), and creed (akaid). Indeed, some female scholars, such as Hz. Aisha, Hz. Umm Salama, and Hz. Nafisa, have left a lasting impact on the cultural and intellectual heritage of Islam. Women scholars have also played a vital role in education and instruction in the Islamic world, imparting lessons, guiding students, and contributing to the learning of Islamic sciences by younger generations. Before the development of Arabic syntax (nahiv), the Arabic language had a straightforward nature, spreading like the fragrance of flowers from mouth to mouth. However, as the Islamic world expanded and interacted with different cultures, the Arabic language faced misuse, leading to examples of linguistic errors (lahn) in society. Consequently, there arose a need to develop an academic discipline to preserve the Arabic language. Thus, the science of nahiv was established and developed to safeguard and enhance the language of the Quran, Arabic. As an academic discipline, nahiv includes rules and structures that facilitate the correct understanding and interpretation of Arabic rhetoric and literature, alongside the remaining Islamic sciences. Nahiv, as a science that encompasses sentence structure, provides the rules governing language, enabling the proper comprehension and interpretation of Arabic eloquence and literature. It is an art form, attracting individuals with a profound understanding of Arabic and a keen appreciation for rhetorical devices. However, throughout history, especially during the classical period corresponding to the formation of these sciences, we observe fewer Muslim women scholars engaging in nahiv compared to other literary arts, especially poetry. This discrepancy can be attributed to the dominant presence of male scholars in linguistic disciplines, despite Islam's emphasis on the importance of women and their education. Despite the historical evolution of social and cultural perceptions within Muslim societies, we can observe women prominently engaging in hadith, tafsir, fiqh, theology (kelam), and mysticism (tasavvuf), not just in poetry. Understanding, learning, and teaching disciplines such as nahiv are essential for comprehending and imparting the fundamental Islamic sciences mentioned above. Therefore, it is evident that women scholars engaged in these sciences were proficient in nahiv. As we approach the modern era, we encounter an increasing number of Muslim women scholars involved in Arabic linguistics. Witnessing the presence of Muslim women scholars who engage in and contribute to the science of nahiv, a fundamental building block of the Arabic language, highlights their commitment to learning and teaching this discipline. In this study, we aim to introduce some notable names, provide their biographical information, share their works, and present their contributions to the science of nahiv based on the available data.
İslam’ın doğuşuyla birlikte Hz. Muhammed'in teşviki ile ve rehberliği eşliğinde Müslüman kadınlar, Kuran'ı öğrenmek, öğretmek ve yaymak adına gayet mühim rol oynamışlardır. Tarihi süreç içinde de İslamî ilimlerin çeşitli alanlarında büyük bir konuma sahip olmuşlardır. Kur’an tefsiri, hadis çalışmaları, fıkıh (İslam hukuku) ve akaid (İslam inançları) gibi İslam bilimlerinin temel alanlarında varlıklarını hissettirmişlerdir. Öyle ki bazı Müslüman kadın alimler, telif ettikleri eserler, risaleler ve yorumlarıyla bu alanlara önemli katkılar sunmuşlardır. Bunların arasında, hiç şüphesiz Hz. Aişe, Hz. Ümmü Seleme, Hz. Nefise gibi isimlerin özel yeri vardır. Bunlar, İslam kültür ve mirası alanında kurucu figürlerdir. Kadın alimler, İslam dünyasında eğitim ve öğretimde de önemli bir rol oynamışlardır. Çeşitli alanlarda dersler vermiş, öğrencilere rehberlik etmiş ve genç nesillerin İslam ilimlerini öğrenmelerine katkıda bulunmuşlardır. Dil, nahiv ilminin ortaya çıkmasından önce Araplar için oldukça yalın bir özelliğe sahipti ve dilden dile adeta çiçekten gelen güzel kokular gibi yayılırdı. Ancak İslam coğrafyasının genişlemesi ve farklı kültürlerle etkileşime geçilmesi Arap dilini yanlış kullanımlara maruz bırakmış ve toplumda lahn örnekleri görülmeye başlamıştır. Bu sebeple Arapların kendi dilini koruyacak bir ilim geliştirme ihtiyacı doğmuştur. Böylece nahiv ilmi, Kur'an dili olan Arapçayı korumak için ortaya konmuş ve geliştirilmiştir. Bir ilmi disiplin olarak nahiv (sentaks), geriye kalan İslami ilimlerin yanı sıra Arap dili belagatının ve edebiyatının doğru bir şekilde anlaşılmasını ve yorumlanmasını sağlayan kural ve yapıları içermektedir. Dilin cümle yapısını oluşturan kuralları ihtiva eden nahiv aynı zamanda bir sanattır. Bu nedenle nahiv ilmiyle daha çok, güçlü bir Arapça bilgisine sahip olanların yanı sıra söz sanatlarında ince bir zevke sahip olan kimseler iştigal etmiştir. Ne var ki tarihi süreç içinde özellikle bu ilimlerin teşekkülüne tekabül eden klasik dönemde, nahiv ilmiyle ilgilenen Müslüman kadın alimleri diğer edebî sanatlarda –özellikle şiirde- gördüğümüz kadar görememekteyiz. Bunun altında yatan sebeplerin başında dilbilimlerinde erkek alimlerin varlıklarının baskın olması yatmaktadır. Doğuşundan itibaren İslamın kadına ve onun eğitimine verdiği öneme rağmen Müslüman toplumda zaman içinde gelişen sosyal ve kültürel algılar da bu duruma yol açan etmenler arasında belirtilebilir. Şiirin yanı sıra hadis, tefsir, fıkıh, kelam ve tasavvuf dallarında kadınların ön plana çıktığını görebilmekteyiz. İsmi zikredilen bu ilimlerin ve bunlar gibi İslamın temel ilimlerini oluşturan disiplinlerin anlaşılması, öğrenilmesi ve öğretilmesinde nahiv ilmine olan vukufiyetin zaruriyeti aşikardır. Dolayısıyla bu ilimlerle iştigal eden kadın alimlerin bu ilimde mahir oldukları bir gerçektir. Bunun haricinde modern döneme yaklaştıkça artan sayıda, Arap dil bilimlerinde çalışan isimlere rastlamaktayız. Arap dilinin en önemli yapı taşlarından biri olarak kabul edilen nahiv ilmiyle iştigal eden, onu öğrenmeye ve öğretmeye çalışan ve bu yolla ona katkı sağlayan Müslüman kadın âlimlerinin varlığına şahit olmaktayız. Bu çalışmamızda, bunlardan öne çıkan birkaç ismi tanıtmaya, onların biyografik bilgilerini, çalışmalarını aktarmaya ve nahiv ilmine sağladıkları katkıları eldeki veriler ışığında sunmaya çalışacağız.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Arabic Language, Literature and Culture |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Early Pub Date | December 25, 2023 |
Publication Date | December 25, 2023 |
Submission Date | September 26, 2023 |
Acceptance Date | December 19, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 9 Issue: 2 |
Journal of Near East University Faculty of Theology is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).