This paper examines the shift in the meaning of work, which is no longer an activity belongs to
the individual itself but was turned into a “beneficial activity to society” through strict time discipline.
The perception of work and leisure of individuals, indeed, has continuously been changing. In this
sense, a transformation from the social order where there was no awareness for two different time
slices, called working and leisure time, to the prevailing social order where these two concepts are
separated indisputably. One of the leading factors behind this transformation is time discipline.
Consequently, working is no longer a free and internal sphere where individuals are the only actors,
except the coercion of the nature, determining the rules, but an external sphere which belongs to the system. Moreover, today not only working sphere, but also leisure activities are determined by the
system through time discipline.
Bu makale, çalışmanın zaman disiplini yoluyla
bireye ait bir aktivite olmaktan çıkıp, “topluma faydalı” bir eylem haline nasıl
dönüştürüldüğünü değerlendirmektedir. Aslında bireylerin çalışma ve çalışma dışı
zaman algısında, günümüze gelene kadar sürekli değişiklikler yaşanmıştır. Bu doğrultuda,
çalışma ve çalışma dışı zaman şeklinde iki farklı zaman diliminin çok da farkında
olunmadığı toplum yapısından, bu iki farklı zamanın birbirinden kesin çizgilerle
ayrıldığı günümüzdeki toplum yapısına geçilmiştir. Bu anlam değişikliğinde
etkili olan faktörlerin başında, bireye dayatılan sıkı zaman disiplini gelmektedir.
Sonuç olarak çalışma, sınırlarını ve yapılma anını doğa koşullarındaki zorlamaların
haricinde bireyin kendisinin belirlediği özgür ve içsel bir alan olmaktan çıkmış
ve bireyin pasifleştirildiği, sisteme ait ve dışsal bir alan haline dönüşmüştür.
Hatta günümüz koşullarında sadece çalışma alanı değil, çalışma dışında kalan boş
zaman aktiviteleri de zaman disiplini yoluyla sistem tarafından belirlenir hale
gelmiştir.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 27, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 14 Issue: 4 |