Globalization, which affects many social, political and cultural areas, has inevitably influenced cities that have centered on human relations throughout history. As a result of increasing population pressure, the cities, that encounter an intense migration wave in the process of urbanization, had to deal with many problems. One of the problems affecting both the physical structure of urban places and social life in these places is integration of the individuals who migrated to the city. Individuals who come from rural to urban, have difficulty in adapting to social and economic structure one the other hand they are worried about being accepted by the people living in the city. Therefore, an individual's feeling of ownership of the city, feeling as part of the city, adaptation to urban life and urban consciousness constitute an important element in the solution of the current problems of cities. Thus, hometown associations have been established that based on solidarity phenomenon and described as buffer mechanisms, for alleviate the adaption problems of migrants to the city.
The concept of citizenship is defined by those who migrate from the same country in the associations established primarily for the purpose of providing cooperation among the citizens and bringing them together and providing material and moral support. At this point, hometown associations that serve for immigrants to city to maintain their community relations which they obtain in rural areas and to save cultural values belonging to the region that they have come is a questionable topic about in which extent they are functionable in adaptation to city. Because of these characteristics, associations can cause individuals to stay within the life patterns they bring from the countryside and thus delay the acquisition of urban consciousness. Besides, associations don’t approve that definition of countryman in a way that includes those who reside in the same region in line with legislations. Instead, the associations base their definition on the concept of being born in the same place. This approach can be seen as a factor that prolongs the integration process of migrants.
In this study, it is defend that although hometown associations are mechanisms supporting the adaptation to the city in the early periods of migration, they have a slowing effect on the formation of urban consciousness in the later periods. Correspondingly, the aim of study, to explain that effect of hometown associations on the urban consciousness. As the method of the study; text analysis has used and thanks to literature research the main concepts have been explained, the field researches have been evaluated and lastly, after the determination of the current situation, new proposals in addition to completed projects have been asserted.
Sosyal, siyasal ve
kültürel birçok alanı etkisi altına alan küreselleşme, tarih boyunca insan ilişkilerini
merkezine alan kentleri de kaçınılmaz olarak etkilemiştir. Kentleşme sürecinde
yoğun bir göç dalgasıyla karşılaşan kentler, artan nüfus baskısı sonucunda
birçok sorunla baş etmek durumunda kalmıştır. Hem kentsel mekânların fiziksel
yapısını hem de bu mekânlardaki toplumsal yaşamı etkileyen sorunlardan biri de
kente göç eden bireylerin kentle bütünleşme durumudur. Kırdan kente gelen
bireyler, bir yandan sosyal ve ekonomik yapıya uyum sağlamakta zorluk çekerken
diğer yandan kentte yaşayanlar tarafından kabul görme endişesi taşımaktadırlar.
Buna karşın bireyin kenti sahiplenme, kendisini kentin bir parçası olarak
hissetme, kent yaşamına uyum sağlama ve sahip olduğu kentlilik bilinci seviyesi
kentlerin mevcut sorunlarının çözümünde önemli bir unsuru oluşturmaktadır.
Buradan hareketle kente göç eden bireylerin uyum sorunlarını hafifletmek için
dayanışma olgusunu temel alan ve tampon mekanizmalar olarak nitelendirilen
“hemşehri dernekleri” kurulmaktadır.
Temel olarak
hemşehriler arasında yardımlaşmayı sağlamak, onları bir araya getirmek ve
maddi-manevi destekte bulunmak gibi amaçlarla kurulan derneklerde, hemşehri
kavramı aynı memleketten göç edenleri tanımlamaktadır. Kente göç edenlerin
kırsal alanda edindikleri cemaat ilişkilerini kentte sürdürmelerine ve
geldikleri yöreye ait kültürel değerleri korumalarına hizmet eden hemşehri
derneklerinin, tam da bu noktada kente uyum konusunda ne derece işlevsel
oldukları tartışma konusudur. Zira dernekler söz konusu özellikleri ile
bireylerin kırsaldan getirdikleri yaşam örüntüleri içerisinde kalmalarına sebep
olabilmekte, dolayısıyla kentlilik bilincinin edinilmesini
geciktirebilmektedir. Bunun yanı sıra derneklerin “hemşehri” tanımını
mevzuatımızla uyumlu olarak “o yörede ikamet edenleri” kapsayacak şekilde ele almak
yerine, “aynı yerde doğmuş olma” anlayışına dayandırmaları göç edenlerin
kaynaşma sürecini uzatan bir unsur olarak görülebilir.
Bu kapsamda
çalışmanın amacı, hemşehri derneklerinin göçün ilk dönemlerinde kente uyumu
destekleyici bir mekanizma olma özelliği taşımasına karşın sonraki dönemlerde
kentlilik bilincinin oluşturulmasını yavaşlatıcı bir etkiye sahip olduğu tezi
ile hemşehri derneklerinin kentlilik bilinci üzerindeki etkisini açıklamaktır.
Bu doğrultuda yöntem olarak metin analizi kullanılmış, literatür taraması ile
çalışmanın temelini oluşturan kavramlar açıklanmış, yapılan alan araştırmaları
değerlendirilmiş ve konuyla ilgili mevcut durum tespit edilerek
gerçekleştirilmiş çalışmalara ilaveten yapılması önerilen hususlar ortaya
konulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 17 Issue: 4 |