İlk İslam Devleti Medine-i Münevvere’ de kurulmuş, Rasûlullah s.a.v, on yıllık süreçte devletin temel kurum ve kurallarını şekillendirmiştir. İslam, yönetim anlayışında adaletin, en ücra yere kadar ulaştırılmasını istemiştir. Hz. Ömer bunu şöyle demiştir: ‚Fırat ve Dicle nehirleri kenarında bir oğlak kaybolsa, korkarım ki Allah, onu Ömer’den sorar.‛ İslami Yönetim Amaç değil araçtır. Şeyh Edebali’nin: ‚İnsanı yaşat ki devlet yaşasın‛ sözü bunun için söylenmiştir. İslami Yönetim; ilme, barışa önem veren özgün ve evrensel bir sistemdir. Dünya ve ahiret ayrımı gibi düalist bir anlayışa sahip değildir. Hiç ölmeyecekmiş gibi Dünya için yarın ölecek gibi ahiret için çalışmayı esas alır. İslam, halkın temel hak ve hürriyetlerini koruyup her ne sebeple olursa olsun zulme asla rıza göstermez. Fırsat ve Kanun karşısındaki eşitlik prensibi olmazsa olmaz şartıdır. İslam devleti, yönetilenler arasında güven, kardeşlik, dayanışma, hakkı gözetme ve hoşgörünün yayılmasını hedeflemiş bunun toplumsal bazda ete-kemiğe bürünmüş şekli olan ‚Hisbe‛ teşkilatını kurmuştur. İslami idare, insan patentli hiçbir rejime benzemez, tamamen kendi nev’i şahsına münhasır olup onda hakimiyet bila kayd-ı şart Allah’ındır. Devlete düşen ise Allah’ın ahkamını tanzim ve tatbiktir. Yönetim Esasları 1-Tevhid: Allah ismini yüceltme ve yayma seferberliğidir. Tevhid, İslam toplumlarının muharrik gücüdür. 2-Emanet: Yönetim sadece yönetenlere emanet edilmemiş; Yönetenlerin ‚denetlenmesi ‛ de kamuya emanet edilmiştir. 3-Adalet: Hukuk devletinin temelidir. "Allah, insanlar arasında hüküm verdiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emreder." Nisâ, 58 ayeti ile toplumsal meselelerde adalet temel esas olarak belirlenmiştir 4-Liyakat: Devlet Başkanı Müslüman, hür, akıllı, ergin, erkek ve ehliyetli, ilim sahibi ve kabiliyetli bir kimse olacaktır. 5- Şura: Kur’an’da müminlerin hemen her işinin müşavere ile olduğu açık olarak belirtilmektedir. Devlet başkanı idari kararları şûra ile alır 6-Meşruiyet: Yöneticinin meşruiyetini kaybetmemesi için, İstişare yapması, liyakat, ehliyet sahibi ve adil olması gerekir. Yönetim ve Adalet İslam, getirdiği sosyal, ahlakî özellikleri olan adaletli bir yönetimi savunur, yönetimde adalete ibadet kadar önem verir. Bu hususta yöneten ile yönetilen hatta Peygamber ile ümmeti eşittir. Nitekim Resulullah: "Ey insanlar Ben bir kimsenin sırtına kırbaçla vurdumsa, gelsin benim sırtıma kısas yapsın. Bu suretle ben Rabbimin huzuruna müsterih olarak çıkayım." Demiştir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 8 Issue: 17 |