Kolera gibi bulaşıcı ve salgın hastalıklar insanlık tecrübesinde önemli birer tarihi vaka olarak görülür. 19. Asra gelindiğinde salgınların, ulaşım olanaklarının artmasına bağlı olacak ciddi bir şekilde artış göstermesi, bu tür hastalıklarla karşı uluslararası mücadeleyi zorunlu hale getirmiştir. 1851 yılında Paris Sağlık Konferansı bu konuda atılmış ilk uluslararası adım olmuştur. Bundan sonra bu tür hastalıklarla mücadele daha sistemli bir hal almıştır. Bulaşıcı salgın hastalıklardan Osmanlı Devleti de önemli sıkıntılar çekmişti. Özellikle hac mevsiminde, hac güzergâhında bulunan coğrafyalarda sık sık yaşanan salgın ciddi insan kaybına ve birçok aksaklığa sebep olmuştur. Bu durum karşısında Osmanlı Devleti de salgın hastalıklarla daha sistemli bir mücadele yöntemi benimsemiş ve kayıpları en aza indirilmiştir. Osmanlı Devleti’nde Kolera ile mücadele denildiğinde akla ilk gelenlerden biri Bonkowski Paşa’dır. 19. Asrın son çeyreğinde sayısal olarak artan kolera vakalarına karşı mücadelede yeni ve şümullü bir mücadelenin planlanmasını gerekli kıldı. Böyle bir mücadeleye örnek oluşturan vaka ise Kudüs’ten Şam’a kadar bir bölgeyi etkileyen 1902-1903 kolera salgınıdır. Bu salgının ortadan kaldırılması için Bonkowski Paşa tarafından yapılan uygulamalar ve bunu yansıttığı 10 Aralık 1903 tarihli rapor, kolera ile mücadelede önemlidir. Biz de, bu raporu özelinde Osmanlı Devleti’nde kolera ile mücadelede kullanılan yöntemleri, mücadelenin zorlukları, halk sağlığının tehlikeye düşmesinde cehaletin rolünü ele almaya çalıştık
Epidemic and contagious diseases like cholera are considered as important historical events in the experience of mankind. Increase of epidemics during the 19thcentury, depending on the improvement of transportation facilities, necessiated an international cooperation for struggle against such diseases. International Sanitary Conference of Paris in 1851 was the first international step taken on this issue. After this point, struggle against such diseases became much more systematised. Epidemics caused serious problems in Ottoman Empire too. Especially during the haj season, epidemics that were experienced in regions around the haj routes, resulted in serious population losses and several troubles. In the face of this situation, Ottoman Empire too adopted a more systematised struggle method against epidemics and minimised the losses. Bonkowski Pasha was among the first persons that come to mind when talking about struggle against cholera in Ottoman Empire. Struggle against the increasing numbers of cholera cases required a new and intensive planning. The case that constitues a sample for such struggle is the cholera epidemic of 19021903 that affected a region extending from Jerusalem to Damascus. Bonkowski Pashas implementations for the control of this epidemic, and his 10 December 1903 dated report in which he elucidated them was important in the struggle against cholera. In this study, we will try to handle the methods that were implemented in Ottoman Empire for struggle against cholera, encountered difficulties and role of ignorance in the endangering of public health in the context of this report
Struggle Against Cholera Bonkowski Pasha Jarusalem the sherif Damascus Ottoman state 1902-1903.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 23, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 10 Issue: 21 |