“Sıkıcı bir gün” “boğucu bir gün” “yorucu bir gün” Soraya ailesiyle oturmuş televizyon izlerken bugününü değerlendiriyordu içinden. Sıkılmıştı çünkü her günü bir önceki günün aynıydı. Boğulmuştu çünkü artık etrafında olan biten her şeyi okuyabiliyordu, büyüyüp gözleri açıldıkça, farkında lığı arttıkça boğuluyordu. Boğulmuştu çünkü artık ruhu bedenine dar geliyordu. Söyleyecek onca şeyi olmasına rağmen susuyordu. Yorulmuştu çünkü söyleyemedikleri ona yük oluyordu. Tıpkı yük hayvanlarına benzetti kendini taşıyamayacağı kadar çok şey taşıtmışlardı ona henüz 18 yaşında olmasına rağmen. Taşıyamayacağı kadar büyük şeyler düşünüyordu.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 22, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 11 Issue: 23 |