Love and hate are the two dichotomies of life for centuries. With the impact of the media the real meaning beneath the concepts disappeared in the last decade and minimized into the reflections of the first sight. The events, situations or values presented through the social media had a huge impact on the groups and individuals as to position them to reflect their opinion immediately and almost in a compulsory way. Once receiving a message, the individual finds himself/herself on the way to consider it somewhat ‘seriously’ as to ask “friend or foe” as in the old times. It is simplified to the point of a positive or negative positioning of the self. The way the people concentrate on the hate speech and the other mean words in comparison to the better vocabulary would be analyzed. On one hand the paper evaluates how difficult it is to oversimplify the feelings and reactions into two different angles and on the other hand all the reflections are collected as the data to show this dichotomy. This paper also concentrates on the current statistics social media such as Twitter, Facebook, Youtube and Instagram.
Sevgi ve nefret, insan hayatında yüzyıllardır yer bulan iki tezat duygudur. Kavramlar, medyanın etkisiyle birlikte son on yıl içerisinde gerçek anlamlarını yitirmişler ve ilk bakışta elde edilen yansımaların yüklediği anlamla kısıtlanmışlardır. Sosyal medya ile sunulan etkinlikler, durumlar veya değerler, gruplar ve bireyler üzerinde büyük bir etkiye sahiptirler ve burada amaç, bu kimseleri görüşlerini kısa sürede ve neredeyse zorunlu bir kapsam altında yansıtabilecekleri bir konuma yerleştirmektir. Bireyler bir mesaj aldıktan sonra, eski zamanlarda olduğu gibi mesajın “dostça mı yoksa düşmanca mı” olduğuna karar vermek için kendilerini “ciddi şekilde” düşünürken bulurlar. Bu durum, bireyin kendisini olumlu ya da olumsuz olarak konumlandırmasıyla sade bir hâl almaktadır. Bireylerin daha iyi bir sözcük dağarcığına nazaran nefret söylemine ve diğer kaba sözcüklere odaklanma biçimleri analiz edilmektedir. Bu çalışmada, iki farklı açıdan duyguların ve tepkilerin gereğinden fazla sadeleştirilmesinin ne kadar zor olduğu değerlendirilirken, diğer yandan, tüm yansımalar bu tezatlığın ortaya konması için birer veri olarak toplanmaktadır. Bu çalışmada ayrıca Twitter, Facebook, Youtube ve Instagram gibi sosyal medya platformlarına ilişkin güncel istatistiklere de yoğunlaşılmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.