Sismik sinyal yer içinde yayılırken, soğrulma etkisi nedeniyle yüksek frekanslarını kaybeder. Bu durum verinin özellikle derinlerde düşey ayrımlılığının azalmasına neden olur. Birçok hidrokarbon rezervuarı, derinliklerine bağlı olarak sismik verinin çözünürlük sınırlarının altında bulunmaktadır. Bu nedenle sismik verinin zamansal ayrımlılığının artırılması önem taşımakta olup, düşey ayrımlılığın yüksek olması, sismik verilerle ince tabakaların ayırt edilebilmesini sağlar.
Bu çalışmada yığma sonrası sismik verinin zamansal ayrımlılığını artırmak ve verinin frekans bandını genişletmek için farklı yöntemler uygulanmış ve sonuçlar karşılaştırılmıştır. Uygulamalar, her bir yöntemin kendine özgü avantaj ve dezavantajlarının olduğunu göstermiştir. Kesitteki yansıma genliklerini belirginleştiren ve süreklilikte en fazla iyileştirme yapan, aynı zamanda yansımaların salınımlı görünümünü giderme konusunda en başarılı yöntemler iğnecikleştirme ve maksimum entropi dekonvolüsyonu ile Q dengeleme olup, sismik verideki yansımaların sürekliliğini en fazla azaltan yöntemin ise spektral biçimlendirme olduğu görülmüştür. Kullanılan tüm yöntemler, sismik verinin spektrumlarında oldukça belirgin genişleme oluşturmuştur.
Sentetik veri üzerinde yapılan uygulamalar, iğnecikleştirme ve maksimum entropi dekonvolüsyonları ile spektral biçimlendirme yöntemlerinin, birincil yansımalara paralel uzanan yüksek frekanslı ve yüksek genlikli yapay olaylar ürettiğini göstermiştir. Ayrıca sismik izin zaman türevi, adaptif dekonvolüsyon ve Q dengeleme yöntemleri de, sentetik verideki ana yansımaları izleyen düşük genlikli ve düşük frekanslı gürültü oluşturmaktadır. Sadece sentetik veri uygulamalarında görülen bu gürültünün, yansımaların salınımlı kısmının periyodunun uzamasından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Marine Geology and Geophysics |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 26, 2024 |
Submission Date | January 24, 2024 |
Acceptance Date | May 10, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 45 Issue: 2 |