2019 yılının Aralık ayında Çin’de başlayan Covid-19 salgını zaman içinde tüm dünyaya yayılmıştır. 2020 yılının Mart ayı içinde salgın ülkemizde de görülmeye başlanmış ve ciddi tedbirler alınmak zorunda kalınmıştır. Bir taraftan kısmı sokağa çıkma yasakları ilan edilirken, diğer taraftan birçok işletmenin faaliyet göstermesi yasaklanmıştır. Ülkemiz ve dünyayı etkisi altına alan bu salgın etkisini halen devam ettirmektedir. Çeşitli kurum ve kuruşların açıklamasına göre, salgın uzunca bir süre varlığını sürdürecektir. Bu salgın, birçok hukuk alanını etkilediği gibi, sigortacılık uygulaması ve hukukunu da önemli ölçüde etkisi altına almıştır.
Bu tebliğde tartışılacak husus, salgın nedeniyle faaliyet göstermeyen veya önemli ölçüde faaliyetini sınırlandırmak zorunda kalan işletmeler ile sokağa çıkma yasaklarının da etkisiyle araç kullanımındaki ciddi azalma nedeniyle kasko sigortaları açısından prim indirimin gündeme gelip gelmeyeceğidir. Covid-19 salgını nedeniyle primin indirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılırsa, başka bir hususun tartışılmasına gerek kalmayacaktır. Buna karşılık salgın nedeniyle faaliyetlerini kısmen veya tamamen sürdüremeyen işletmeler ile kasko sigortaları açısından prim indiriminin olanaklı olduğu sonucuna varılırsa, bu halde iki sorun daha ortaya çıkacaktır. Bunlardan ilki, prim indiriminin geçmişe etkili olup olmayacağıdır. Bu soruya olumlu cevap verildiğinde, sigorta ettiren hukuki yollara başvurmak suretiyle ödemiş olduğu fazla primin iadesini talep edebilecektir. İkinci husus, indirilecek prim tutarının nasıl belirleneceğidir.
Covid-19 salgını nedeniyle sigorta primlerinin indirilip indirilemeyeceği tartışmasına neden olan düzenleme “Primin İndirilmesi” üst başlığını taşıyan TTK 1433 hükmüdür. Söz konusu düzenlemeye göre, primi etkileyen sebeplerde rizikonun hafiflemesini gerektiren değişiklikler meydana gelmişse, prim indirilir ve gereğinde geri verilir . Bu düzenlemenin gerekçesinde, sigortacılıkta önemli olanın primin rizikoya uygunluğu olduğu, sigortanın teknik yapısı ve mahiyeti gereği, bir sigorta sözleşmesinin gerek kuruluş gerekse de icrası sırasında prim ile riziko arasında bir uygunluğun devamlı bir nispet ilişkisinin bulunması gerektiği belirtilmiştir. Gerekçenin devamında eski düzenlemeden farklı olarak bir yıldan kısa süreli sigortaları da kapsayacak şekilde riskteki azalma halinde primin indirileceğinin hükme bağlandığı ifade edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ekim 2020 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 2 |