Terörle savaş terminolojisinin güç kazandığı 2000’li yıllardan sonra tekrar gündeme gelen Düşman Ceza Hukuku teorisi, insan hakları ve hukuk devleti üzerinde temellenen günümüz liberal demokrasilerinde eleştirilebilecek çok nokta barındırmaktadır. Yine de bu durum, öngördüğü hukuk sisteminin bugünkü demokrasilerde var olmadığı anlamına gelmemektedir. Terör tehdidinin gittikçe artması, mücadelenin de daha etkin olmasını gerektirmiş, bu nedenle de ceza hukuku sistemlerinin işleyişinde bir değişim dönemine girilmiştir. Bu değişim sonucu ceza hukukumuz düşmanlaşmış mıdır, düşmanlaşmışsa bunun eleştirisini hangi noktadan yapmak gerekir sorularına cevap aradığımız çalışmamızda; Türk hukuku ve Fransız hukukları karşılaştırılacak, Günther Jakobs’un teorisinde yer alan ilkelerle ortak noktalar bulunmaya çalışılacaktır
The theory of Enemy Criminal Law, which came to the fore after the 2000s as the war against terrorism gained power, has many aspects that can be criticized within our liberal democracies based on human rights and rule of law. Still, these critics don’t mean that its legal system doesn’t exist in today’s democracies. That is why we can say that the way in which criminal law systems function starts to change in this period. Thus, within this study, we will search the answers of the questions if our criminal law is enemy and if ever the answer is yes, then we will try to find the point of view from which we should criticize it, by comparing Turkish and French legal systems in order to find if there are common points with the theory of Günther Jakobs.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 16 Issue: 2 |