The background of anchovy fishery of Turkish fleet
along Caucasian coasts traces to the mid of 1990s. The anchovy fishery along
Georgia coasts is conducted by the personal relationships of local initiatives
from both countries and in most cases illegally. No data is available regarding
the anchovy catch of Turkish fleet in this period. By 2000, the Government of
Georgia as one-sided started to manage the fishery along its own national
waters. In this new duration, the rights of fishery were delivered to private
companies in Georgia. In the fishing period of 2011/2012, the anchovy landing
was approximately 46 thousand tons in Abkhazia and Georgia. Of the total catch,
10 thousand tons were transferred to Turkey for fresh sale. The rest of catch
-34.4 thousand tons in Abkhazia and 2.8 thousand tons in Georgia- were
submitted as raw material to fish oil plants operated by Turkish entrepreneurs.
The fishing of anchovy in Abkhazia and Georgia by the Turkish fleet is a
convenient strategy for our national interests. The configuration of this
opportunity in order to gain mutual benefits between two countries will be an
important step for long-term projections. The cross border fishery
specifications with contiguous countries should be handled by means of
commercial and juridical legislations in order to provide a beneficial and
productive fishery for Turkish fisherman in eastern Black Sea. Furthermore, it
is essential to realize a ‘regional
monitoring program’ with Black Sea neighbouring countries to procure the
sustainability of anchovy stock and to develop political, technique and
economic collaboration from the point of national interests.
Türk
balıkçılarının Kafkasya kıyılarındaki hamsi avcılığının geçmişi 1990’lı
yılların ortalarına dayanmaktadır. Gürcistan sularında hamsi avcılığı her iki
ülkedeki yerel inisiyatiflerin kişisel ilişkileri ile ve büyük ölçüde illegal
olarak sürdürülmüştür. Bu dönemde Türk balıkçı teknelerinin yürüttükleri av
miktarları bilinmemektedir. 2000 yılından itibaren ise Gürcistan Hükümeti tek
taraflı olarak kendi ulusal sularındaki avcılık faaliyetlerini düzenlemeye
çalışmıştır. Bu yeni süreçte kendi ulusal sularındaki avlanma hakkını özel
şirketlere vermiştir. Abazya ve Gürcistan sularında 2011/12 av periyodunda
yaklaşık 46 bin ton hamsi avlanmıştır. Bu avın yaklaşık 10 bin tonu taze
tüketim için Türkiye’ye sevkedilmiştir. Geri kalan 34.4 bin tonu Abazya’da, 2.8
bin tonu ise Gürcistan’da Türk girişimciler tarafından işletilen balık unu-yağı
fabrikasına ham madde olarak verilmiştir. Gürcistan ve Abazya’daki hamsi
stoklarının Türk balıkçıları tarafından avlanması ülkemiz çıkarları açısından
doğru bir stratejidir. Bu imkânın uzun vadede ülkeler arasında karşılıklı
çıkarların gözetileceği şekilde yapılandırılması önemli bir adım olacaktır.
Türk balıkçılarının Doğu Karadeniz de yeterince karlı ve verimli bir balıkçılık
yapabilmesi için komşu ülkelerle sınır ötesi avcılık şartlarının hukuksal ve
ticari mevzuatlar yönünden ele alınması gerekmektedir. Diğer taraftan hamsi
stokunun biyolojik olarak sürdürülebilirliğinin izlenebilmesi için Karadeniz’e
sınırdaş olan ülkeler ile birlikte bir “bölgesel
izleme programının” hayata geçirilmesi şarttır. Bu ulusal programın sınır
ötesini de kapsayacak şekilde genişletilmesi ve bölgedeki ülkeler ile politik,
teknik ve ekonomik işbirliğine gidilmesi ulusal çıkarlarımız açısından
önemlidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 2012 Issue: 4 |