Cellat Arapça kamçı ile vuran eziyet anlamına geliyormuş. Kara Ali Osmanlı’nın en ünlü celladı. 17.
yüzyılın ortalarında yaşamıştı ve yaklaşık çeyrek yüzyıl cellatbaşılık yaptı. Cellat usta Süleyman’ın çırağı olarak
işe başladı. Pek çok cellat gibi Çingene asıllı olduğu sanılmaktadır. Siyaseten öldürülmeleri gereken kişiler veya
Divân-ı Hûmayun’da yargılanıp idama mahkum olanların infazı Topkapı Sarayı’nda Orta Kapı’ya yakın bir
noktada bulunan “Siyaset Çeşmesi” önünde yapılır ve cellatlar burada onların boyunlarını vururlardı. Topkapı
Sarayı’nın “Orta Kapı “ adı verilen, ikinci büyük kapısı Bâbüsselâm’ın önündeki ulu çınar ağaçlarının altında,
Marmara Denizi yönüne bakan duvara bitişik çeşmenin yerinde bir zamanlar, bir başka çeşme vardı ve söz
konusu bu çeşme Osmanlı Tarihi’nin ayrıcalıklı çeşmeleri arasında yer alırdı. İdam edilen mahkûmun eşyaları
celladın olurdu. Bu mallar yılda bir ya da iki kez “Cellad Mezadı” adı verilen bir mezadla satılırdı. Cellatların
mezarının tahrip edilmesinden korkulduğu için ve yakınlarına zarar verilmesin diye mezar taşlarının üzerinde
isimleri yazılı olmaz ve gömüldükleri yerler ücra köşelerden seçilirdi. Bilinen iki tane cellat mezarı vardır. Biri
Eğrikapı civarında, diğeri bugün Pier Loti kafesi diye bilinen kafeye giden yoldaki Karyağdı bayırı civarındadır.
Journal Section | Prof.Dr. Halil İNALCIK Anısına |
---|---|
Authors | |
Publication Date | January 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 1 Issue: 1 |