For centuries, people have used plants for various needs, as well as for treating diseases. Due to the fact that synthetic drugs damage other organs of the body while treating diseases, the demand for herbal resources has been increasing in recent years. Cancer, a disease whose cases and death rates are quickly rising, is now and, the second leading cause of death just behind the cardiovascular diseases. The toxicity of modern chemotherapy and the resistance of cancer cells to anticancer agents have led the scientific world to search for new treatments and prevention methods for this insidious disease. The therapeutic properties of plants, which generally do not have significant side effects, are associated with biologically active organic compounds, and the geochemical composition of the region where they grow. Van Lake Basin has a rich plant diversity thanks to its climate, geographical features, and soil content. This region is home to many medicinal plant species used by humans but have not yet been studied, and their phytochemical structures are still not fully elucidated. Although humans have used these plants for centuries, as inherited from ancestors, studies are required to prove their therapeutic effects in vivo and in vitro. This study presents the anticancer potentials of some crucial plants (Eryngium billardieri, Cichorium intybus, Bongardia chrysogonum, Bryonia multiflora, Euphorbia macroclada, Scutellaria orientalis, Plantago major, Primula auriculata) reported to be used in treating various diseases in the Van Lake Basin by analyzing the in vitro and in vivo anticancer studies conducted with the same plants in the literature.
İnsanlar yüzyıllar boyunca bitkileri çeşitli ihtiyaçlarının yanı sıra hastalıkların tedavisinde de kullanmışlardır. Sentetik ilaçların hastalıkları tedavi ederken vücudun diğer organlarına zarar vermesi nedeniyle son yıllarda bitkisel kaynaklara olan talep giderek artmaktadır. Görülme sıklığı ve ölüm oranı hızla artan bir hastalık olan kanser, günümüzde kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almaktadır. Modern kemoterapinin toksisitesi ve kanser hücrelerinin antikanser ajanlara karşı direnç göstermesi, bilim dünyasını bu sinsi hastalık için yeni tedavi ve korunma yöntemleri aramaya yöneltmiştir. Genellikle önemli yan etkileri olmayan bitkilerin tedavi edici özellikleri, biyolojik olarak aktif organik bileşikler ve yetiştikleri bölgenin jeokimyasal bileşimi ile ilişkilidir. Van Gölü Havzası, iklimi, coğrafi özellikleri ve toprak içeriği sayesinde zengin bir bitki çeşitliliğine sahiptir. Bu bölge, insanlar tarafından kullanılan ancak henüz araştırılmamış birçok tıbbi bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır ve fitokimyasal yapılarının hala tam olarak anlaşılması gerekmektedir. Her ne kadar insanlar, atalarından gördükleri gibi bu bitkileri yüzyıllardır kullanmış olsalar da, in vivo ve in vitro terapötik etkilerini kanıtlamak için çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu çalışma, Van Gölü Havzası'nda çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıldığı bildirilen bazı önemli bitkilerin (Eryngium billardieri, Cichorium intybus, Bongardia chrysogonum, Bryonia multiflora, Euphorbia macroclada, Scutellaria orientalis, Plantago major, Primula auriculata) antikanser potansiyellerini, literatürde aynı bitkilerle yapılan in vitro ve in vivo antikanser çalışmalarını analiz ederek sunmaktadır.
Yayında etik beyan gerektirecek herhangi bir çalışma veya veri bulunmamaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Plant Cell and Molecular Biology, Botany (Other) |
Journal Section | Review Articles / Derleme Makaleler |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2024 |
Submission Date | February 16, 2024 |
Acceptance Date | May 29, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 29 Issue: 2 |