İslam âleminde müzik eğitiminin
gerçekleşebilmesi için öncelikle dinî açıdan meşru yani helal olması gerekir.
İslam dünyasında müzik ve aletleri ile ilgili tartışma öteden beri var
olagelmiştir. Tartışılan bu konunun taraftarları, savundukları fikirlerin
meşruiyetini elbette Kur’an ve Resulullah’ın söz ve uygulamalarında
aramaktadırlar. Tartışmanın temel sebebi, Kur’an’da bu konuda çok açık
ifadelerin bulunmamasıdır. Hadislerdeki deliller ise, bazılarınca kabul
görmesine karşılık, karşı tarafça tevil edilerek yorumlanmaya çalışılmıştır. Çalışmamızda,
müzik dinlemeye ve müzik aletlerinin çalınmasına olumlu bakanlar ile buna karşı
olanların delilleri gözden geçirilmeye çalışılmıştır. Bu açıdan meseleye
bakıldığında, müziğe olumlu yaklaşanların dinî temelli delillerinin daha sağlam
olduğu ortaya çıkmaktadır. Zira müziğin Resulullah zamanında dinlendiği,
seslendirildiği ve müzik aletlerinin kullanıldığında dair çokça örnek
bulunmaktadır. Müziğin İslam’a uygun olduğunu düşünenler, Resulullah’ın bu
uygulamalarından hareketle, müziğin insanı İslam’a göre haram olan hususlara
sürüklemediği müddetçe şarkı söylemenin, dinlemenin ve müzik aletlerini
çalmanın bir mahsurunun olmadığını söylemektedirler. Müziğe olumlu yaklaşanlara
göre, insan daima güzel olan şeyleri
dinlemeye meyillidir. O halde içinde kötü şeyler barındırmadıkça, güzel sesleri
dinlemenin de bir sakıncası olmamalıdır. Kaldı ki şarkı ve türküler, şiirlerin
melodi halindeki seslendirilmelerinden ibarettir. O halde şiir için söylenecek
sözler, aynı zamanda müzik için de geçerlidir. Bu konuda söylenecek söz,
Resulullah’ın buyurduğu gibidir: “Şiir, söz mesabesindedir; güzeli güzel,
çirkini ise çirkindir.” Müziğin de
güzeli ve harama sevk etmeyeni, güzeldir; çirkini ve harama götüreni ise,
haramdır.
Müziğe olumsuz yaklaşanların ise, delil
olarak getirdikleri ayetlerden bazı kavramları tevil ederek, ayetlerde yerilen
bu terimlerin aslında müziğe işaret ettiğini iddia etmektedirler. Keza delil
olarak öne sürdükleri hadislerin neredeyse hiç biri, sahih hadis değildir. Bu
iddialarda bulunanlar, çoğunlukla zayıf hadisleri delil getirerek iddialarını
ispat etmeye çalışmaktadırlar. Müziği söylemenin, dinlemenin ve müzik
aletlerinin çalmanın haram olduğunu savunanlar, genellikle müziğin boş işlere,
eğlenceye sevk ettiği ve ayrıca şehveti tahrik ettiği, şehvetin tahrik olmanın
olumsuz sonuçlar doğurduğu, yanlışa götüren her şeyin yanlış olduğu fikrinden
hareketle, müziğin de haram olması gerektiği kanaatine varırlar. Onlara göre,
bu sayıların hususların dinen doğru şeyler olmadığından hareketle, bunlarla
uğraşmak da doğru değildir. Bunu yaparken İslam hukukunun genel bir kaidesini
işletirler: Sedd-i Zerâi; yani olumsuz şeyleri engelleme kuralı.
Genel olarak İslam dünyasında
müziğe olumsuz yaklaşan bir hava hâkim olsa bile, müzik eğitiminin kesintisiz
olarak yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Çalışmamızda buna dair bazı örnekler
sunulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2018 |
Acceptance Date | December 15, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 6 Issue: 8-9 |