Genel kabule göre milâdî 621 yılı Recep ayının 27. gecesi
miʻrâc
hadisesi gerçekleşmiş olup bu yolculukta Peygamber Efendimiz Mekke’deki Mescid-i Harâm’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya
gelmiş ve ardından Sidre-i Müntehâ’ya yükselip huzûr-ı İlâhî’de Cenab-ı Allah
ile görüşmüştür. Peygamber Efendimiz’in hayatında yer alan bu hadise şair ve
nâsirlerin kaleminde edebî bir neşveye bürünmüş ve miʻrâciyye
ve miʻrâc-nâme türünün ortaya
çıkmasını sağlamıştır.
Hz.
Peygamber’le ilgili dinî edebî bir tür olan miʻrâciyyelerde konu Hz.
Peygamber’in miʻrâc hadisesidir.
O’nun miʻrâcda karşılaştığı,
gördüğü, başına gelen her şey miʻrâciyyelerde işlenmiştir. Özellikle
uzun beyitlerle yazılı olan miʻrâciyyelerde konu ayrıntılı işlenirken
kısa miʻrâciyyelerde
ayrıntıya girmeden miʻrâc hadisesine genel hatlarıyla temas
edilmiştir. Diğer şairlere nazaran nispeten uzun sayılabilecek bir miʻrâciyye yazan,
XVI-XVII. yüzyılda yaşamış Divan şairi ve Tezkire yazarı Riyâzî’nin miʻrâciyyesinin
tanıtılacağı bu çalışmada miʻrâciyyenin tüm beyitleri şerh edilmek
suretiyle İslâm tarihi kaynaklarında anlatılan miʻrâc ile bir şairin
gönül penceresinden satırlara dökülen miʻrâc hadisesi
karşılaştırılacak ve edebiyatçı gözüyle bir miʻrâc mevzuu
anlatılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 11 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.