Amaç: Ahlaki duyarlılığın gerçek hayattaki ahlaki karar verme sürecinde ilk adımı oluşturduğu düşünülmektedir. Etik anlamda yüklü bir uygulama olarak görülen sağlık alanında, hizmet sunucuların ahlaki duyarlılığının izlenmesi gerek hizmet kalitesi gerekse etik uygulama açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı intörn doktorlarda ahlaki duyarlılığın ve ahlaki duyarlılık ile ilişkili olabilecek faktörlerin saptanmasıdır.
Gereç ve Yöntem: Örneklem yöntemi kullanılmamış, araştırmaya katılmayı kabul eden 116 intörn doktor araştırmaya alınmıştır. Verilerin toplanması amacıyla, intörnlerin sosyodemografik özelliklerini içeren 12 soru ve 30 soru içeren Ahlaki Duyarlılık Anketi’nden oluşan veri toplama formu uygulanmıştır. Normal dağılım gösteren ölçek sonuçları için istatistiksel analiz Student t test testi ve ANOVA Testi ile yapıldı.
Bulgular: Çalışmaya katılan gönüllülerin Ahlaki Duyarlılık Anketi toplam puan ortalaması 89,14 olarak tespit edildi. Toplam puan, yarar sağlama ve oryantasyon alt ölçek puanlarına göre ahlaki duyarlılık düzeyi kadınlarda daha yüksek bulundu (p<0,05). Toplam puan, otonomi, bütüncül yaklaşım, uygulama ve oryantasyon alt ölçek puanlarına göre gelir algısı yüksek kişilerin ahlaki duyarlılık düzeyleri daha yüksek bulundu (p<0,05). Araştırmanın bağımsız değişkenleri olan “fakülteye girmeden önce yaşanan yer”, “mezun olunan okul türü”, “anne ve baba eğitim durumu”, “hekim olma hayali”, “tıp fakültesini seçme nedeni”, “ailede sağlık çalışanı olma durumu”, “ailede sakatlık olma durumu”, “afet yaşama” ve “afete şahit olma” ile Ahlaki Duyarlılık Anketi ortalama puanı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p>0.05).
Sonuç: Bulgular, Ahlaki Duyarlılık Anketi ortalama puanları dikkate alındığında intörn doktorların ahlaki duyarlılıklarının üst orta düzeyde olduğunu göstermektedir. İntörnlerin ahlaki duyarlılığını kadın cinsiyet ve yüksek gelir düzeyi algısı olumlu yönde etkilemektedir. Bu etkinin sebeplerini aydınlatmak için izlem çalışmaları ve nitel araştırmalar planlanabilir.
Background: Moral sensitivity is thought to be the first step in real-life moral decision-making. In the field of health, which is seen as an ethically loaded practice, monitoring the ethical sensitivity of service providers is essential both in terms of service quality and ethical practice. This study aimed to determine the moral sensitivity and the factors that may be related to the moral sensitivity of interns.
Methods: A total of 116 intern doctors who accepted to participate were included in the study without using a sampling method. In order to collect the data, a data collection form consisting of sociodemographic characteristics of the interns and Moral Sensitivity Questionaire (MSQ) was used. As the scores obtained from the scale showed normal distribution, Student's t-test was used for the comparison of two groups, and the ANOVA test was used for the comparison of three groups.
Results: The mean MSQ total score of the volunteers participating in the study was 89.14. The moral sensitivity level was higher in women in total score, benevolence, and orientation subscale scores (p <0.05). According to the total score, autonomy, meaning, rules, and orientation subscale scores, the moral sensitivity levels of individuals with high-income perception were higher (p <0.05).
Conclusion: The findings show that the interns’ moral sensitivity level is high-intermediate when the average Moral Sensitivity Questionaire scores are taken into consideration. The female gender and the perception of the high-income level positively affects the moral sensitivity of interns. Follow-up studies and qualitative research can be planned to clarify the reasons for this effect.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 19 Sayı: 57 |