Türk Milleti’nin gündeminde bulunan Ermeni Sorunu, fiilen 1865 yılından itibaren ortaya çıktı. Sorun Ayastefanos (1878) ve Berlin Antlaşmaları ile milletlerarası boyuta çekildi. Bu konu, gerçekte bir Ermeni Meselesi olmaktan ziyade, sanayileşen ülkelerin
ihtiyacı olan hammadde kaynaklarının arayışına ve pazar elde etme emeline yönelik bir
araç olarak kullanıldı. Bir gücün, diğer güç karşısında üstün duruma geçebilmesi için
tarihte bir çok şantajlara tevessül edilmiştir. Ermeni sorunu da Türk Milleti’ne irade dışı
yaptırımlar uygulamak için bu güne kadar tazeliğini muhafaza etmiştir.
Armenian issue on the agenda of the Turkish nation has de facto emerged since
1865. The Problem was moved with San Stefano (1878) and Berlin treaties to international dimensions. This issue, rather than being an Armenian matter, was used as a
tool for the pursuit of raw materials needed by the industrializing countries and market
acquisition ambitions. For the superiority of one power over another, much blackmail
was resorted in history. Armenian issue to this day reserved its the freshness to apply
involuntary sanctions on Turkish nation has to uphold.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Mart 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 32 Sayı: 94 |