Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük oranda 1919-1922 yılları arasında Yunanistan’a karşı
yapılan bir savaş sonrasında kurulabilmiştir. 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması’yla Atina
ile Ankara aralarındaki savaşa bir son vermiş ve barışı tesis etmeye çalışmışlardır. Ancak bir
antlaşma imzalanmış olmasına rağmen iki ülke arasındaki ilişkiler normalleşmemiştir. Özellikle Lozan’da hükme bağlanan nüfus mübadelesinin uygulanmasından kaynaklanan sorunlardan dolayı iki ülke arasındaki ilişkiler gerilimli bir seyir takip etmiştir. Daha sonra özellikle
iki devlet adamının, Türkiye adına Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Yunanistan adına Eleftherios
Venizelos’un girişimleri sayesinde 1930 yılından itibaren Türkiye ile Yunanistan arasında iyi
komşuluk ilişkileri kurulabilmiştir. Atatürk’ün 1938 yılındaki vefatına kadar Türkiye ile Yunanistan kalıcı dostluk tesis edilmesi adına çaba göstermişler ve aralarındaki barışı tüm Balkan
coğrafyasına teşmil etmeye çalışmışlardır.
The Turkish Republic was founded after an arduous struggle against invading Greek forces
between the years of 1919 and 1922. With the conclusion of the Lausanne Treaty in 1923, Ankara
and Athens aimed at establishing peace amongst them. Even though a treaty was signed, normalization of bilateral relations did not ensue. Tense atmosphere persisted mainly due to problems
that arose during the implementation of the exchange of populations which was part of the larger
Lausanne settlement. Later on, nonetheless, starting with the year of 1930, good neighborly relations between the two countries were established mainly thanks to endeavors of two statesmen,
namely Mustafa Kemal Atatürk and Eleftherios Venizelos. Until Atatürk passed away in 1938,
Turkey and Greece did not spare any efforts for the institutionalization of peace firstly amongst
them and later amongst other Balkan powers.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 31 Sayı: 91 |