Tebligat Kanunu’nda 2011 yılında, 6099 s. K ile özellikle gerçek kişi-muhataplar
için geçerli tebligat hükümlerinde, önemli değişiklikler yaşanmıştır. Esasen 2006
yılında, bu kez 5490 s. K ile vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes –gerçek kişi- için
yerleşim yeri adresini ve bunda sonraki tarihli değişiklikleri, bildirmek ve kayıt altına
aldırmak zorunluluğu getirilmişti. Tebligat hukukuyla alâkalı sözü edilen değişiklikle
ise kayıtlı adresin kanundaki sair şartların da sağlanmasıyla Tebligat Kanunu
bakımından “bilinen son adres” olarak kabulü yönünde bir mecburiyet getirilmiştir.
Çalışmaya konu edilen içtihat, 6099 s. K ile değişik Tebligat Kanunu’nun 10/II ve
21/II. maddesi hükümleriyle ilgili olup oy çokluğuyla verilmiştir. Muhalefet şerhi,
kanun değişikliği sonrası geçerli bu yeni hükmün, nasıl ve hangi şartlarla uygulanabileceği
konusunda, son derece tartışmalı karşı görüşleri haizdir. Çalışmamız,
bu çok yeni kazai içtihadın gerek çoğunluk görüşünde gerekse muhalefet şerhinde
yer alan argümanlar bağlamında değerlendirilmesini içerdiği gibi öğretide aynı
içtihatla ilgili olarak yapılmış çalışmaya da göndermede bulunarak orada yazılı
görüşleri de tartışmaya açmaktadır
In Notification Law, in 2011, within the Code numbered 6099, for the natural
persons/addressees, highly important legal changes have been made. In fact, in
2006, this time with the Code numbered 5490, it has already been regulated that
every citizen has to register his last and actual domicile including the every future
changes in it. The so-called verification in the Notification Law is related with
this registered domicile in order to be used as “known/actual final address” -when
needed- in the notification regime for the official purposes. The jurisdiction studied
herein is not only about the new provisions of the Notification Code in Art 10/
II and 21/II enacted within the Code numbered 6099 but also given only by the
majority votes not in unanimity. The dissenting opinion has included highly debatable
arguments for comprehension those new rules. This study includes not only the
conflicting arguments written both in the jurisdiction and dissenting opinion but
also refers the former article in the doctrine also studying the same jurisdiction in
order to evaluate and moot those arguments in that.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Diğer ID | JA37NU63FP |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 3 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.