Amaç: Açık kama yüksek tibial osteotomiden sonra patella yüksekliği ve tibial eğim açısında görülen değişiklikler ve bunların hasta memnuniyeti ile ilişkisi incelendi.
Çalışma planı: Medial gonartroz nedeniyle 16 hastanın (4 erkek, 12 kadın; ort. yaş 55; dağılım 44-66) 18 dizine otojen kemik grefti ve medial plakla açık kama tipi proksimal tibial osteotomi yapıldı. Ahlbäck sınıflamasına göre, dokuz dizde (%50) derece I, sekiz dizde (%44.4) derece II, bir dizde (%5.6) derece III osteoartrit vardı. Ameliyat öncesi ve sonrasında Bauer yöntemiyle femorotibial açı, Harvey-Moore yöntemiyle tibial plato eğim açısı, Blackburne-Peel yöntemiyle patellar yükseklik belirlendi. Klinik değerlendirmede Lysholm-Gillquist skoru kullanıldı. Son kontrollerde hastaların tedaviden memnuniyet düzeyleri 10 puanlık skala ile sorgulandı. Ortalama takip süresi 54.2 ay (dağılım 25-96 ay) idi.
Sonuçlar: Ameliyat sonrasında femorotibial açıda ortalama 13.6° düzeltme sağlandı (p<0.05), tibial plato eğim açısında ortalama artış 2.9° idi (p<0.05). Patellar yükseklikte 15 dizde (%83.3) ortalama %15 azalma görüldü (p<0.05). Ameliyat öncesinde ortalama 61 olan Lysholm-Gillquist skoru son kontrolde 86’ya yükseldi (p<0.05). On bir dizde (%61.1) mükemmel, altı dizde (%33.3) iyi, bir dizde (%5.6) kötü sonuç alındı. Hasta memnuniyet skoru ortalaması 8.1 (dağılım 5-10) bulundu. Femorotibial açıdaki ve Lysholm-Gillquist skorundaki değişimler hasta memnuniyeti skoru ile anlamlı ilişki gösterdi (p<0.05). Birer hastada sırasıyla kaynamama, ameliyat sırasında eklem içi kırık ve yüzeyel yara enfeksiyonu görüldü.
Çıkarımlar: Açık kama osteotomisi sonrasında tibial eğim açısı ve patellar yükseklik değerlerindeki değişiklikler kısa dönem hasta memnuniyetini olumsuz etkilememektedir.
Objectives: We investigated changes in patellar height and tibial inclination angle after open-wedge high tibial osteotomy and the effect of these changes on patient satisfaction.
Methods: The study included 18 knees of 16 patients (4 males, 12 females; mean age 55 years; range 44 to 66 years) who underwent open-wedge proximal tibial osteotomy with autogenous bone graft and medial plate for medial compartment gonarthrosis. Nine knees (50%) had Ahlbäck grade I, eight knees (44.4%) had grade II, and one knee (5.6%) had grade III osteoarthritis. Pre- and postoperatively, femorotibial angle, tibial inclination angle, and patellar height were measured according to the Bauer, Harvey-Moore, and Blackburne-Peel methods, respectively. Clinical evaluations were made using the Lysholm-Gillquist score. Patient satisfaction was questioned with a 10-point scale. The mean follow-up was 54.2 months (range 25 to 96 months).
Results: Postoperatively, the mean correction of the femorotibial angle was 13.6° (p<0.05), and the mean increase in the tibial inclination angle was 2.9° (p<0.05). Fifteen knees (83.3%) exhibited a significant decrease in patellar height by a mean of 15% (p<0.05). The mean Lysholm-Gillquist score increased from preoperative 61 to 86 at the latest follow-up (p<0.05). The results were excellent in 11 knees (61.1%), good in six knees (33.3), and poor in one knee (5.6%). The mean patient satisfaction score was 8.1 (range 5 to 10). Changes in the femorotibial angle and Lysholm-Gillquist score were significantly correlated with patient satisfaction (p<0.05). Three patients had nonunion, perioperative intra-articular fracture, and superficial wound infection, respectively.
Conclusion: Changes in the tibial inclination angle and patellar height following open-wedge tibial osteotomy do not have an adverse effect on short-term patient satisfaction.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Aralık 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 42 Sayı: 4 |