Kur’ân dikkatle tetkik edildiğinde varlığın, kozmik ötesinden sonrasına oradan
da öteler ötesine kadar sürekli olarak eğitilip gelişim sağlama istidadında yaratıldığı
fark edilir. Kâinatın kendisine hizmet amaçlı yaratılmış olduğu mücerrep ve müseccel
olan insanın bu atmosferde statik olarak yaratıldığı düşünülemez. Tarihi seyri içerisinde
insanın daima eğitimle gelişim gösterdiği bir vakıadır. Kur’ân terbiyesi ile donanan
toplumların, geçmişten günümüze insanlığı gıpta ettirecek gelişimlere imza attığı
bilinmektedir. Modeller iyi okunur ve gelişen şartlara göre uygulamaya konulursa,
değişimin pozitif çehresi öne çıkacaktır.
Eğitimin amacı, insanı toplumun yararlı bir üyesi yapmak, onu yaşama hazırlamak,
yaşanabilir, güvenli bir toplum oluşturmak değil midir? Bu, aslında içinde
bulunulan toplumun, ülkenin genel amacıdır. Bu amaç, evrensel değerleri içermekle
birlikte ulusaldır. İdeal insan ve ideal toplum tipini tarif eder. O nedenle her toplumun
bünyesine göre sorunlarının çözümünü bulacağı bir gelişime hazırlayacak eğitime
kavuşması insanlığın ortak paydası olarak düşünülmelidir.
Birincil Dil | tr; en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Sayı: 27 |