Mimarlık disiplininin ve ürünlerinin belirli kavramlar ve bakış açıları üzerinden teorik bir zemine oturtulma çabası, Batı medeniyetinde Antik Yunan dönemine kadar uzanan kadim bir yaklaşımdır. M.Ö. 1. yüzyılda Vitruvius’un yazdığı metinler, Rönesans’ta tekrar gündeme taşınmış ve Batı’da günümüze kadar gelen köklü bir mimarlık kuramı geleneği ortaya çıkmıştır. İslam medeniyetlerinde mimari anlamda ilk kuramsal metinlere ise 20. yüzyılda rastlanmaktadır. Bu yüzyılda İslam mimarisi kuramı oluşturma denemelerinin çoğunlukla Formalist bir tavır sergilediği söylenebilir. Örneğin, Seyyid Hüseyin Nasr ve Titus Burckhardt ibadet mekanlarında yaygın olarak kullanılan mukarnas ve kubbe gibi mimari unsurların, İslam dini düşüncesi ve kozmolojisi üzerinden açıklanması eğilimindedir. Buna karşın Turgut Cansever geçmişin şekilleriyle değil, biçimlerin ardındaki erdemlerle ilgilenmektedir. Mimarlık söylemini bu doğrultuda adalet, tevhid, vakar gibi ahlaki değerlere temas ederek kurgulayan ve güncel sorunlara somut çözüm önerileriyle aktif bir teorisyen olan Cansever, İslam mimarlığını kuramlaştırma hususunda ayrı bir noktada yer almaktadır. Bu çalışmayla, İslam mimarisi üzerine geliştirilen kuramsal yaklaşımların ana hatlarının ortaya konmasına ve Cansever'in bu konudaki konumunun belirlenmesine katkı sağlamak amaçlanmaktadır.
The effort to place the discipline of architecture and its products on a theoretical basis through certain concepts and perspectives is an ancient approach in Western civilization that dates back to the Ancient Greek period. The texts written by Vitruvius in the 1st century BC were brought back to the agenda in the Renaissance, and a long-standing architectural theory tradition has emerged in the West. The first theoretical texts about architecture in Islamic civilizations dates back to 20th century. It can be said that the attempts to form a theory of Islamic architecture in this century mostly displayed a Formalist attitude. Thus, Sayyid Hussein Nasr and Titus Burckhardt tend to explain architectural elements such as muqarnas and dome commonly used in places of worship through Islamic religious thought and cosmology. Nevertheless Turgut Cansever, a prominent Turkish architect was not interested in the shapes of the past, but with the virtues behind the forms. Cansever, who is an active theoretician with concrete solutions to current problems and who constructs his architectural discourse in this direction by touching moral values such as justice, monotheism and dignity, is at a separate point in theorizing Islamic architecture. With this paper, it is aimed to contribute to revealing the main lines of the theoretical approaches developed on Islamic architecture and to determine Cansever's position on this subject.
Turgut Cansever architectural theory Vitruvius Islamic architecture morality
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mimarlık |
Bölüm | Derleme Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Temmuz 2021 |
Kabul Tarihi | 21 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 2 Sayı: 2 |