Dinin
korunması, zarûrât-ı diniyye diye bilinen beş temel ilkenin başında
gelmektedir. İslam hukukundaki birçok hüküm, bu ilke ile ilgilidir. Bu önemine
rağmen, geçmişte olduğu gibi günümüzde de elinde kat’i bir delil olmaksızın
Müslümanları kolayca tekfir edebilen grupların bulunması, İslam hukukuna göre
tekfirin kurallarının araştırılmasını gerekli kılmıştır.
Bu makalede öncelikle küfrün
çeşitleri açıklanarak onun tanınmasına çalışılmıştır. Küfür ya doğuştan sonra o
şekilde yetiştirilmekle ya da Müslümanken sonradan irtidat şeklinde olur. Başka
bir açıdan küfrün kalbî, kavlî ve amelî küfür olmak üzere üç çeşidi vardır.
Makalede ikinci olarak İslam
hukukuna göre tekfirin kuralları tespit edilmeye çalışılmıştır. Müslümanların
tekfir edilmesi, taassup ve heva yoluyla olmayıp bunun belli kuralları vardır.
Tekfir hükmünün kaynağı şeriattır, irtidata karar vermek ise yargıya
aittir. Yargı, diğer konularda olduğu gibi irtidat konusunda da karar
verirken açık delilleri dikkate alıp şüphe ve ihtimal olduğu durumlarda kâfir
hükmü veremez. Bu nedenle yargı kararıyla sabit olması dışında hiçbir kimse
veya kurum, kâfir sayılmasına sebep olan söz, fiil ve davranışları sebebiyle
belli bir kişiyi ve kişileri tekfir edemez.
It is known that the religion is the first of five necessities that
Islamic law aims to preserve them, but a group of people has appeared who
facilitated the removal of Muslims from Islam without a certain evidence from Islamic law.
The research gives the sections of disbelief (kufr) which is divided to an
original disbelief and an accidental disbelief, it is divided also to disbelief in the heart, disbelief by
saying and disbelief in action.
The research has also establishes the rules of removal Muslims from
Islam according to Islamic law. These rules are: Takfir is shar' i judgment, Judgment of
apostasy issues by the judiciary, if there is suspicion or probability, there
is no Takfir, Judgment according to the apparent and leave the conscience, and
unidentified takfir does not require
particular takfir.
من المعلوم أنّ الدّينَ هو
أوَّل الضروريات الخمس التي يجب على المسلم صونها، إلا أنه ظهرت فئة تساهلت في
إخراج المسلمين منه دون مستند شرعي قطعي.
فكانت وظيفة البحث أن عمل
على بيان أقسام الكفر، وأنه قد يكون أصلياً أو طارئاً (ردة)، وقد ينقسم باعتبار ما
يقوم به من أعضاء البدن إلى كفرٍ قلبي (اعتقادي) أو كفرٍ قولي أو كفرٍ عملي.
كما وضع البحث ضوابط
للتكفير من وجهة نظر الفقه الإسلامي توضِّح أن تكفير المسلمين لا يمكن أن يصدر عن
هوىً أو تعصب، فبيَّن أن الحكم بالتكفير مصدره الشرع، والحكم بالرِّدة مصدرها
القضاء، وأنه لا تكفير مع وجود الشبهة والاحتمال، وأن الله عز وجل أمرنا أن نحكم
بالظاهر ونترك الضمائر، وأن التكفير الـمُطلق من قبل الشرع لا يلزم منه تكفير
الشخص المعين؛ لاحتمال الشبهة.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 21 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 2 |