Even though these norms usually carry
any women into secondary statute, theycontain different crushing and exclusion
practices among men. While hegemonic masculinity values are progressing towards
creating an ideal masculinity, they create new contrasts at the same time. To
examine this asymmetry occuring among the masculinities that fit and staying
out of dominant values or the patterns of power among different masculinities,
provides a useful analysis in analyzing the gender regime. In this study, it
was aimed to examine how the identity of masculinity was established, which
masculinities were approved and which were excluded in wushu, which is a sports
branch culturally associated with masculinity. Datas were collected by semi-structured
interviews using phemonologhy which is one of
research methods of qualitative research method. The participants were
constituted by 7 male wushu athletes (48,
52, 56, 60, 70, 75, 80 kg). Data were analyzed by the content analysis
method. According to the findings of the research, an ideal male wushu athletes
must be hard, should not be crying in the ring, should not be a low weight and
stay away from feminine qualities. In this context, the athletes off site these
values are marginalized, especially the low weight (48, 52, 56, 60 kg) and
non-champion athletes. Also male dominant structure of the field alienates
female athletes with different sexist practices. As a result, wushu as a
gendered field leads to the exclusion of both male athletes who are not
complying with hegemonic masculinity values and female athletes.
Toplumsal cinsiyet
ilişkileri, kadınlık ve erkekliğe dair kültürel normlar üretir. Bu normlar
genellikle kadınları ikincil konuma taşısa da, erkekler arasında da farklı
ezilme ve dışlama pratiklerini bünyesinde barındırır. Hegemonik erkeklik
değerleri ideal bir erkeklik oluşturma yolunda ilerlerken aynı zamanda yeni
karşıtlıklar oluşturur. Egemen değerlere uyan ve bunların dışında kalan
erkeklikler arasında oluşan bu asimetriyi ya da farklı erkeklikler arasındaki
iktidar örüntülerini incelemek, toplumsal cinsiyet rejimini çözümlemede faydalı
bir analiz sunar. Bu çalışmada, kültürel olarak erkeklikle ilişkilendirilen bir
spor dalı olan wushuda, erkeklik kimliğinin nasıl kurulduğu, hangi erkeklikleri
onaylayıp hangilerini dışladığını incelemek amaçlanmıştır. Nitel araştırma
yöntemlerinden fenomenoloji deseninin kullanıldığı bu araştırmada, 7 erkek wushu
sporcusu (48, 52, 56, 60, 70, 75, 80 kg)
ile bireysel görüşmeler (yarı yapılandırılmış görüşme formu) yapılmış, veriler
içerik analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre,
ideal bir erkek wushu sporcusu sert olmalı, ringte ağlamamalı, düşük siklet
olmamalı ve kadınsı niteliklerden uzak durmalıdır. Bu bağlamda bu değerlerin
dışındaki sporcular, özellikle düşük siklet (48, 52, 56, 60 kg) ve şampiyon olamayan sporcular
marjinalleştirilmektedir. Ayrıca alanın erkek egemen yapısı, hem öteki
erkekler üzerinde hem de kadın sporcular üzerinde tahakküm kurmaktadır. Sonuç
olarak wushu, toplumsal cinsiyetlendirilmiş bir alan olarak hem hegemonik
erkeklik değerlerine uymayan erkeklerin hem de kadın sporcuların dışlanmasına
yol açmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spor Hekimliği |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 25 Eylül 2018 |
Kabul Tarihi | 22 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 13 Sayı: 2 |