Cürcânî'nin belâgat ilmine
dair telif etmiş olduğu Teftâzânî'nin el-Mutavvel'ine yazdığı hâşiye ile
Sekkâkî’nin Miftâhu'l-‘Ulûm'unun belâgat kısmına yazdığı şerhi el-Misbâh,
asırlarca Şark İslâm dünyasında edebiyat anlayışının temel kitapları olarak
okutula gelmiştir. Arap dili ve belâgatı üzerine yirmiden fazla çalışması olan
bir ilim adamının Arapçadan ve dil zevkinden nasibini almaması söz konusu
olamaz. Hâşiye ale'l-Mutavvel adındaki eserinde, lafzî delâletin tarifi
konusunda Teftâzânî'ye yönelttiği itirazlar, Hâce Zâde ile Ali Kuşçu arasında
tartışma konusu olur. Ali Kuşçu Teftâzânî'nin görüşünün doğru olduğunu iddia
eder. Bunun üzerine Hâce Zâde, «Evet, ben de senin gibi düşünüyordum. Ancak
konuyu araştırınca Seyyid Şerîf'in haklı olduğunu anladım ve bunu kitabımın
kenarına yazdım» der. Sonra hizmetçilerine emreder, kitabı getirirler,
araştırmalarını Ali Kuşçu'ya gösterir, o da beğenir ve çok memnun olur. Hâce
Zâde ile Ali Kuşçu arasında geçen bu konuşma, dikkatli ve insaflı bir araştırma
yapıldığında, Seyyid Şerîf Cürcânî'nin görüşlerinin doğruluğunun ortaya
koymaktadır.
es-Seyyid eş-Şerîf el-Cürcânî el-Misbâh fî Şerhi'l-Miftâh Ebû Ya‘kûb es-Sekkâkî Miftâhu'l-‘Ulûm Belagat
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 10 |