Hicrî I. yüzyılın sonlarına doğru İslam toplumlarında ortaya çıkan ve Kelam
ilminin doğuşunu hazırlayan etkenler müslümanların teorik ve pratik olarak yabancısı
olmadıkları hususlardır. Bir başka deyişle, hâdiselerle kelamî düşünce arasında çok
yakın bir irtibat vardır. Bu sebeple hiçbir dönemde Kelam biliminin konularından
“akîde” soyutlanmış değildir. Ama ne var ki, tarihsel süreçte şartlara göre sorunların
alanında kimi daralma ve genişlemelerin olduğu söylenebilir. Böyle olması da gayet
doğal karşılanmalıdır. Örneğin, hicrî I. yüzyılda ortaya çıkan hemen hemen ilk
problemlerden birisi de ‘büyük günah’ (mürtekibü’l-kebîre) sorunudur. Hiç şüphesiz
bu sorunun, Emevî yönetiminin şûradan saltanata dönüşüyle kuvvetli bir irtibatı
vardır. Yine mütekaddimin Kelam tarihinde zuhur eden ‘cebir ve ihtiyar’ meselesi,
asla bizantinist bir sorun olmadı
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2002 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2002 Cilt: 6 Sayı: 1 |
CUIFD Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.