Batı dünyasında rönesans döneminde sosyal ve siyasal anlayışların önce tutarsızlıklar içerir
biçimde, aydınlanma dönemlerinde de sistemli olarak teosentrik anlayıştan antropocentrik (insan
merkezcil) anlayışa geçilmesinin “İnsan Hakları” ve türevi kavramlarının ilkin mevzi (local), asrımızda
da tüm uluslararası düzeyde gündeme gelmesinde önemli bir paya sahip olduğunu şimdilik kaydıyla
varsayalım. Çünkü, asrımızda had safhaya ulaşan ‘insan hakları’ ihlallerinden geniş kitlelerin haberdar
edilip duyarlı olunmasında pay sahibi olan kişi ve kuruluşların çabalarının kültürel alt yapısı rönesans ve
aydınlanma düşünürlerince oluşturulduğu gerçeği, gözardı edilemez.
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2000 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2000 Sayı: 4 |
CUIFD Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.