Öz
Tüm dünya Aralık 2019 tarihinde Çin’in Hubei bölgesinin başkenti Wuhan’da ortaya çıkan Koronavirüs (COVID-19) adlı ölümcül virüs salgınıyla karşı karşıya kaldı. Henüz tedavisi bulunamadığı ve yayılması engellenemediği için küresel bir krize dönüşen bu ölümcül virüs, din, dil, ırk, sınıf, cinsiyet, yaş, makam ayırt etmeden, yüz binlerce insanın ölümüne neden oldu. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO), yayılma hızına, insan sağlığı üzerindeki etkisine ve yol açtığı felakete bakarak koronavirüsü 11 Mart 2020’de pandemi (küresel salgın) ilan etti. Salgın sonrasında yaşanan sorunlar çok boyutlu olması sebebiyle bunları doğru analiz edebilmek ve çözüm önerileri sunabilmek için meseleyi sadece tıp, ekonomi ve siyaset biliminin bakış açısıyla değil disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alıp, bilimsel boyutlarının yanı sıra dinî boyutlarıyla da tahlil etmelidir. Bu bakımdan bize göre virüse karşı yürütülen mücadele metotları arasına aynı zamanda din ve inanç boyutu da eklenmelidir. Bu bakış açısıyla ele alınan bu çalışmada, konu meselenin dinî boyutuyla sınırlı tutulacak, bu çerçevede Kur’an bağlamında tarih boyunca maruz kalınan pandemik afetlerin nasıl anlaşılması ve anlamlandırılması gerektiği hususu ele alınacaktır.