Tuzluluk dünya topraklarının önemli sorunlarından birisidir ve her yıl 10 milyon ha arazi tuzluluk etkisiyle elden çıkmaktadır. Dünyada
tarım yapılan alanların %23’ü tuzlu, %37’si ise sodiktir. Türkiye’de ise sulamaya uygun alanların yaklaşık 1.5 milyon hektarında tuzluluk ve
alkalilik, 2.8 milyon hektarında ise drenaj sorunu yaşanmaktadır. Toprak tuzluluğu özellikle kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde özellikle
drenaj eksikliği görülen alanlarda görülmektedir. Sulama ile toprakta çözüenebilir tuzlar, kapilarite ile yukarı taşınmakta ve toprakta
birikmektedir. Tuzlu topraklarda, sature olmuş toprak çamurunun EC>4 dS/m, değişebilir sodyum yüzdesi (ESP)< %15 ve toprak pH’sı ise
<8,5’dır. Toprak çözeltisindeki temel katyonlar; Na, Ca, Mg ve K, anyonlar ise Cl, SO4 ,HCO3 , CO3 ve NO3 mineraller olup tuzluluğa sebep
olmaktadır. Toprakta tuz konsantrasyonunun artması osmotic basıncın artmasına neden olmakla birlikte bitkinin topraktan su alımı
güçleşmekte, toprağın yapısı bozularak bitki gelişimi yavaşlamakta ve hatta durmasına neden olmaktadır. Bitkilerin tuza toleransları farklılık
göstermektedir. Tuza duyarlı bitkiler, tuzlu ortamlarda kontrolsüz bir iyon alımı yapmaktadır. Bu bitkiler, alınan yüksek orandaki tuzu
saklayacak bölümleri olmadığından, bitkinin zarar görmesine neden olmaktadır. Bu zarar ozmotik bir stress olmayıp, daha çok iyon
toksisitesinden meydana gelmektedir. Halofit bitkiler, fazla miktarda Na ve Cl tuzlarını alıp yapraklarında biriktirme yoluyla tuzluluğa karşı
zarar görmezler. Tuzluluk problemi bulunan alanların, ıslah edilerek tarımda tekrar kullanılabilir hale getirilmesinin zaman alıcı ve oldukça
pahalı yöntemler olması, tuza dayanıklı ve aynı zamanda ekonomik olarak yetiştirilebilecek bitki tür ve çeşitlerinin belirlenmesini zorunlu
kılmaktadır. Tuzluluğa dayanıklı bitkilerin ıslahıyla, tuzluluk problem bulunan alanlar tarıma kazandırılabileceği ve bilinçli sulamanın
yaygınlaştırılması ile de toprak tuzlulaşmasının engellenebileceği düşünülmektedir
Salinity is one of the major problems of the world land and 10 million hectares of land get out of hand with salinity effect every year. In the world, %23 of area under cultivation is salty, %37 is sodic. In Turkey, approximately 1.5 million hectares of suitable for irrigation area have salinity and alkalinity, 2.8 million hectares have drainage problems. Soil salinity, especially in arid and semi-arid region is seen especially in lack of drainage areas. The soluble salts are transported upwards by capillarity with irrigation and deposited in the soil. In the saline soils, EC of saturated soil is >4ds/m, exchangeable sodium percentage (ESP) is <%15 and soil pH is <8.5. In the soil solution, basic cations (Na, Ca, Mg and K) and anion (Cl, SO4 ,HCO , CO3 and NO3) are minerals which are cause salinity. In the soil, increasing the salt concentration caused an increase osmotic pressure, so water uptake of plants from the soil is difficult, ıt causes deterioration of soil structure and plant growth is slow or even lead to stop. Salt tolerance of plants are vary. Salt-sensitive plants makes an uncontrolled uptake ion in salty environment. This plants haven’t section to store a high ratio of salt, ıt causes damage to the plant. This damage is not an osmotic stress, is composed of more ion toxicity. Halophytes plants are not damaged against salinity with accumulation Na and Cl salts in leaves. Breeding of salinity soils and gaining agriculture are receiver time and expensive, this requires determination of salt-tolerant plants which can be grown economically. It is contemplated that salinity soils can be brought into agricultural area with salt tolerant plants breeding and the soil salinity can be prevented with the dissemination of deliberately irrigation
Other ID | JA53KV58HG |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Year: 2015 Issue: 1 |