Objective: Hepatic Hydatid Cyst (HHC) is a zoonotic infection, more common in developing countries. Most of the patients are asymptomatic, but rarely, signs of compression and abdominal pain could be seen. Diagnose is usually made by the help of some radiological methods. Methods: The medical files of the patients were scanned who admitted to emergency department of our hospital with abdominal pain, and diagnosed HHC after urgent abdominal ultrasound. Age, gender, ultrasound results, HHC type, the liver segment with HHC of the patients whom detected HHC were recorded. Results: HHC was detected in 96 patients (4.5%), and there were icterus in 7 patients due to compression. Average age of patients with HHC was 47.4 ± 19.3. HHC was found a higher proportion in women with 70/26 female/male ratio (p<0.001). Most of the incidental HHC was found in right lobe (70.8%) and segments 8 and 7 (30.2% and 19.8%). The frequency of HHC according to Gharbi classification were detected as type4 (35.4%), type3 (26.0%), type2 (17.7%), type5 (11.5%), type1 (9.4%). Conclusion: Requesting abdominal ultrasound from the patients who admits to emergency department with especially upper abdominal pain, after getting detailed medical history, systemic physical examination, and routine diagnostic procedures even if they don’t have HHC anamnesis, in endemic regions, should enable detecting HHC in every 1 patient out of 22. This ratio causes tolerable cost and workforce as well as decreasing mortality and morbidity rates of the early diagnosed cases by preventing complications
Amaç: Karaciğer Kist Hidatiği (KKH), daha çok gelişmekte olan ülkelerde görülen zoonotik enfeksiyondur. Hastaların çoğu asemptomatik olmasına karşın, nadiren bası bulguları ve karın ağrısı yakınmaları da olabilir. Tanı sıklıkla çeşitli radyolojik yöntemler yardımıyla konur. Yöntemler: Acil servise karın ağrısı yakınması ile başvuran ve acil abdomen Ultrasonografisi (USG) yapılan hastaların dosya kayıtlarından yaş, cinsiyet, USG sonuçları, KKH saptanan hastalardaki KKH bulunan karaciğer segmenti ve KKH Gharbi sınıflamasına göre tipi kayıt altına alındı. Kist hidatik varlığı, karaciğer kisti saptanan kişilerde elektif şartlarda yapılan İndirekt Hemaglütinasyon Testi (İHAT) ile doğrulandı. Bulgular: Hastaların 96’sında (%4,5) KKH ve bu hastaların 7’sinde basıya bağlı mekanik ikter saptandı. KKH saptanan hastaların yaş ortalaması 47,4 ± 19,3 idi. Kadın/erkek oranı 70/26 olup KKH kadınlarda daha yüksek oranda saptandı (p<0,001). KKH insidental olarak en fazla sağ lobda (%70,8) ve en fazla segment 8 ve 7’de (%30,2 ve %19,8) saptandı. Gharbi sınıflamasına göre KKH, sıklık sırasına göre tip 4 (%35,4), tip3 (%26,0), tip2 (%17,7), tip5 (%11,5) ve tip1 (%9,4) saptandı. Sonuç: KKH açısından endemik sayılan bölgelerde, özellikle üst kadran ağrısı ile acile başvuran hastalardan KKH anamnezleri olmasa da, ayrıntılı anamnez, sistemik fizik bakı ve rutin yardımcı tanı yöntemleri sonrası tanı konulamadığında abdominal USG istenmesi, özellikle bizim bölgemizdeki gibi yaklaşık her 22 hastadan 1’inde KKH saptanmasını sağlayabilmektedir. Bu oran, tolere edilebilir maliyet ve iş gücüne neden olmakla birlikte erken tanı konulan olgularda, olası komplikasyonları engelleyerek morbidite ve mortalite oranlarını azaltabilir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2014 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ağustos 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 28 Sayı: 2 |