be used by clinicians, and the positions of radiologists and clinicians in the usage of USG. Material and Method: In this study 63 patients were evaluated retrospectively between January 2013-2014. Patients who needed urinary system pathology and/or central vas- cular access have been evaluated with USG. Patients who were thought to have a patho- logy urinary system have been evaluated in kidney, ureter and bladder with USG by a clinician. Then, the USG was repeated and second evaluation was done by a radiologist. Patients who needed central catheter were monitorized with carotid artery and internal jugular ven USG and then the operation was finalized after catheterization was provided with the seldinger method with a 450 angle. Urinary tract pathology in patients who need nephrostomy catheter or sistofiks was inserted guided USG.All these applications was performed in pediatric surgery clinic. Results: Between 2013-2014 information about 63 patients (30 male, 33 female) were evaluated retrospectively. Diagnostic USG was done to 42 of them, invasive attempts were done to 21 of them with USG. Conclusions: Urinary USG always shall be evaluated double controlled by a radiologist and clinician. Also, invasive attempts like venous catheterization, catheter fastening are non invasive operations and shortens the operation period and decreases the complica- tions. Invasive operations change according to the learning curve and they shall be done after sufficient diagnostic USGs
Amaç: Son bir yılda çocuk cerrahisi kliniğimizde Ultrasonografi (USG) rehberliğinde yapılan
işlemlerin ve çocuk cerrahları tarafından USG'nin kullanım alanlarının değerlendirmesi
yapıldı. Klinisyenler tarafından USG'nin kullanımının ne derece yaygın olması
gerektiği, radyologlar ve klinisyenlerin USG kullanımındaki yerlerinin belirlenmesi
amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Ocak 2013-2014 yılları arasında 63 hasta geriye dönük
olarak değerlendirildi.
Üriner sistem patolojisi ve/veya santral damar yolu gibi girişimsel işleme gereksinim
olan hastalar USG ile değerlendirildi. Üriner sistem ile ilgili patoloji olduğu düşünülen
hastalara başvuruları sırasında poliklinikte, klinisyen tarafından USG ile hastaların böbrek,
üreter, ve mesaneleri değerlendirildi. Daha sonra radyolog tarafından USG’leri tekrarlanarak
ikinci kez değerlendirme yapıldı. Santral kateter gereksinimi olan hastaların
karotis arter ve internal juguler ven USG ile görüntülendikten sonra 45 derece açı ile
seldinger yöntemi ile kateterizasyon sağlandıktan sonra işlem sonlandırıldı. Üriner sistem
patolojilerinde nefrostomi veya sistofiks gerekli olan hastalara USG eşliğinde kateter
takıldı. Tüm bu işlemler Çocuk Cerrahisi Kliniğinde gerçekleştirildi.
Bulgular: 2013-2014 yılları arasında 30’u erkek, 33’ü kız olmak üzere toplam 63 hastanın
bilgileri geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastaların 42’sine tanısal amaçlı USG yapılırken,
21 hastaya invaziv girişimler USG eşliğinde yapılmıştır.
Sonuç: Üriner USG’ler her zaman hem radyolog, hem de klinisyen tarafından ayrı ayrı
yapılarak çift kontrollü olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca Santral Venöz Kateterizasyon
(SVK), kateter ihtiyacı takılması gibi invaziv girişimlerin USG eşliğinde yapılması
non invaziv olup işlem süresini kısaltmakta, hem de komplikasyonları azaltmaktadır.
İnvaziv girişimler öğrenme eğrisine bağlı olarak değişmekle beraber yeterli sayıda tanı-
sal amaçlı yapılan USG’lerden sonra yapılmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ağustos 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 28 Sayı: 3 |