Gazel, Klasik Türk şiirinin de beslendiği temel kaynak olan Arap edebiyatında doğmuştur. Daha sonra çeşitli merhalelerden Fars ve Türk şiirine de niteliklerini aktarmıştır. Bu nitelikler, müşterek bir kültürün izleri olarak bir “gazel felsefesi” oluşturmuştur. Emevîler Dönemi’nde şehirleşmenin ürünü olan Hadarî gazel, Vadi’l-Kurra, yani tezat bir coğrafyadan iffetli aşkın sembolü olan ve bedevî kültürün ürünü olan Uzrî gazel olarak ikiye ayrılarak gelişmiştir. Abbasi asrında ise el-gazel bi’l müzekker denilen ve yine sosyal hayattan felsefesini alan hemcins gazel tarzını ortaya çıkarmıştır. Bu devirde aşırı dünyevîleşme temayülüne tepki olarak irfanî boyutuyla da belirmiştir. Bu gelişim aşaması beşerî aşk temelinde gerçekleşmiş ve gazel, felsefesini beşerî aşk üzerine kurmuştur. Bu aşkın muhatabı olan sevgili öpülen, okşanılan, çekinmeden buse veren niteliği ile İstanbul’un eğlence mekânlarına hayat vermektedir. Âşıklar bu sevgililerle çimenlere uzanıp sohbet etmekte, kayık sefası yapmaktadır. Bu beşerî sevgilinin ayrıca sim tenini toplumsal normlara rağmen ifşa etmekten çekinmediği görülmektedir. Şiirlere bakıldığında böyle sevgililerle günde birkaç kez görüşüldüğü, onlarla şarap içildiği ve şarap sonrası onların vuslata kendilerini teklifsizce bıraktıkları görülmektedir. Makalede Avrupa romansının temelini de oluşturan bu aşkın ve beşerî sevgilinin nitelikleri beşerî aşk ve gazel felsefesi bağlamında yorumlanmıştır.
Gazelle was born in Arabic literature, which is also the main source of classical Turkish poetry. Later, she transferred her qualities to Persian and Turkish poetry through various stages. These qualities formed a "Gazelle philosophy" as the traces of a collective culture. The Hadarî gazelle, which was a product of urbanization during the Umayyad period, developed Vadi'l-Kurra, from a contrasting geography as the symbol of chaste love and the product of Bedouin culture, Uzrî Gazelle. In the Abbasi century, she created the fellow gstyle called “al-ghazel bi’l müzekker”, which again took her philosophy from social life. In this period, it also appeared with its sufistic dimension as a reaction to the tendency of extreme worldliness. This stage of development took place on the basis of human love, and the gazelle based its philosophy on human love. The beloved, who is the collocutor of this love, gives life to the entertainment places of Istanbul with her feature of being kissed, caressed, and giving kisses without hesitation. The lovers lie on the grass and chat with these lovers and enjoy the boat. It is seen that this human beloved also does not hesitate to reveal her silver skin despite social norms. When we look at the poems, it is seen that such lovers are met several times a day, wine is drunk with them, and even they leave themselves in the ultimate union without chummily after wine. In the article, the features of this love and human lover, which also form the basis of European romance are interpreted in the context of human love and gazelle philosophy.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 26 Sayı: 26 |
Makale gönderme ve takip:
Makalelerinizin gönderimini dergimizin dergipark web ana sayfasından "Makale Gönder" seçeneği ile yapabilirsiniz. Daha sonraki süreci ise “Dergipark Sistemi”nden takip edebilirsiniz. Herhangi bir sorun yaşamanız halinde lütfen aşağıdaki adreslere bilgi veriniz.
Nihat Öztoprak (Başeditör): noztoprak@fsm.edu.tr
Bünyamin Ayçiçeği (Editör): bunyamin.aycicegi@istanbul.edu.tr
Nusret Gedik (Editör Yardımcısı): nusret.gedik@marmara.edu.tr