Bu çalışmanın amacı, Kopenhag Okulu güvenlikleştirme modelinden yararlanılarak göç iş birliği çerçevesinde Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini analiz etmektir. Çalışma kapsamında, göçün güvenlikleştirilmesi ve dışsallaştırılması uygulamalarıyla Türkiye- AB ilişkilerinin sürdürülebilirliği tartışılmaktadır. Türkiye, AB ile göç iş birliği çerçevesinde imzaladığı Geri Kabul Anlaşması’nı (GKA) vize serbestisi diyaloğuna dayandırmaktadır. Bu anlaşmanın imzalanmasından kısa bir süre sonra Türkiye, AB ile 18 Mart Mutabakatı konusunda uzlaşmış ve göçmen geri kabulüne başlamıştır. Bu çalışmada, son dönem Türkiye- AB ilişkilerinin göç iş birliği bağlamında irdelenmesinin gerekliliğine dikkat çekilmektedir. AB son dönemde Türkiye’nin aday ülke statüsünden uzaklaşan yapısını bilmekle birlikte, Türkiye’yi göç alanında iş birliğine gidilen imtiyazlı ortak, hatta stratejik ortak pozisyonunda konumlandırmayı sürdürmektedir. Nitekim Haziran 2021 AB Zirvesi’nde Türkiye’nin adaylık takvimine yer verilmediği gibi yeni müzakere başlıklarının açılmasından da bahsedilmemiştir. Bu çalışma kapsamında Türkiye- AB
ilişkilerinin göç iş birliğiyle yeni bir boyut kazandığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Uluslararası Göç Güvenlikleştirme Dışsallaştırma Avrupa Birliği ve Türkiye
This study aims to analyze Turkey- European Union relations within the framework of migration cooperation by using the Copenhagen School securitization model. Within the scope of study is discussed the sustainability of Turkey- EU relations with the practices of securitization and externalization of migration. Turkey has based the Readmission Agreement (GKA) with EU. It is signed within framework of cooperation on visa liberalization dialogue. Shortly after signing of this agreement, Turkey reached with EU 18 March Agreement started the readmission of migrants. In this study, attention is drawn to the necessity of examining the recent Turkey- EU relations in this context of migration cooperation. Although EU is aware of the structure of Turkey that moved away from the status of candidate country in the recent period, it continues to position Turkey as privileged partner, even a strategic partner which cooperation is made in the field of migration. As a matter of fact, Turkey’s candidacy calendar is not included in the June 2021 EU Summit, nor the opening of new negotiation chapters mentioned. Within the scope of this study, it is concluded that Turkey-EU relations have gained a new dimension with migration cooperation.
International Migration Securitization Externalization European Unionand Turkey
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 2 |
Diplomasi ve Strateji Çalışmaları Derneği kurumsal yayınıdır.