Meclis soruşturması adı verilen hukuki müessese ile, halen görevde bulunan ya da görevinden ayrılmış olan Başbakan veya bakanların, görevleri sırasında ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlarından dolayı TBMM tarafından itham edilerek yetkili yargı mercii önüne sevk edilmeleri söz konusu olmaktadır. Meclis
soruşturmasının konusu, bakanların görevlerinden doğan suçlarıyla sınırlı bulunmaktadır. Bakanların görevleriyle ilgili olmayan, diğer bir deyimle şahsi suçlarından ötürü cezai sorumluluklarının araştırılması yöntemlerinin Meclis soruşturması ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu tür şahsi suçları bakımından, yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, Başbakan veya bakanlar hakkında da genel hükümler uygulanır. Çağdaş demokratik rejimlerde, mesleki ve sosyal konumları ne olursa olsun suç işleyenler arasında hiç bir ayırım gözetilmeksizin suçların takibi ve suç işleyenlerin cezalandırılması temel bir kuraldır. Bu çerçevede Başbakan veya bakanların işledikleri suçlar bakımından takip edilmemeleri ya da cezasız kalmaları elbette düşünülemez1. Aksi halde, hukuk devleti ve kanun önünde eşitlik gibi temel ilkelerin yürürlükte olduğunu savunmak imkansız hale gelir. Nitekim, diğer birçok ülkede olduğu gibi2 ülkemizde de Başbakan veya bakanların görevleriyle ilgili suçlarım araştırmak ve gerekiyorsa ilgilileri yetkili yargı mercileri önünde itham etmek yetki ve görevi parlamentoya verilmiş bulunmaktadır. Bilindiği gibi, temsili rejimin bütün hükümet sistemlerinde "...parlamentoların, kanun yapma, hükümeti denetleme ve devlet bütçesini kabul etme gibi üç temel fonksiyonları vardır A Meclis soruşturması da, parlamentonun hükümeti ve bakanları denetlemek am acıyla
kullanabileceği denetim araçlarından birimi oluşturmaktadır. Milli meclislere, yürütme organı mensuplarını suçlandırma yetkisinin verilmesi, tarihsel gelişim içerisinde, yürütme organının sınırlandırılması ve hukukla bağlanması mücadelesinin de bir sonucudur. Sonuçta, parlamentolar, millet adına yürütme organı
mensuplarını denetlemek ve suç sayılan fiillerini tespit ettikleri durumlarda da, yetkili yargı mercileri önüne göndermek hak ve yetkisine sahip olmuşlardır. Bu itibarla, parlamentoların bakanları itham yetkisine sahip olmaları, öteden beri doğal s ayıla gelmiştir . Bu çalışmada, Meclis soruşturmasının 1982 Anayasasında ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde nasıl düzenlenmiş olduğu hakkında asgari düzeyde bir bilgi verebilmek için önce, ' anılan metinlerde yer alan konu ile ilgili düzenlemeler aktarılacak, sonra da, daha ağırlıklı olarak, Meclis soruşturmasının uygulamadaki görünümü -üzerinde durulacaktır. Meclis soruşturması müessesesinin ne oranda kendisinden beklenen işlevi yerine getirebildiği, Meclis soruşturmasının aksayan yönleri varsa bunların sebeplerinin neler olduğu hususları üzerinde açıklamalar yapılmaya çalışılacaktır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 1998 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ekim 1998 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1998 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.