Her toplum kendi düzenini korumaya yönelik,
kanun koyucu tarafından vaz edilen cezaların uygulanmasına gereksinim duyar. Bu
kanun koyucu beşeri sistemlerde akıl iken, İslam’ın ortaya koyduğu düzende ise
Şâriʿdir. Ancak İslam akılı
pasifleştirmezken, çizdiği sınırlar içinde manevra yapabilmesi için akla
müsaade etmektedir. Bu sayede İslam Hukukçuları nassların özünü dikkate alarak
güncel meselelere çözümler getirmiş, ilahî hitabın aktifliğini öteden beri diri
tutmaya çalışmışlardır. Bu bağlamda çalışmamızın ana teması İslam Ceza
Hukukundaki genel prensipler ve bunları değerlendirmede, Hanefî
akılcılığının ilk ve en tipik uygulamalarına rastlanılan Şemsüleimme
es-Serahsî’nin (ö. 483/1090 [?]) el-Uṣûl ve el-Mebsûṭ adlı eserlerinde, konunun
İslam Ceza Hukukundaki uygulamalarını ele almak hedeflenmiştir. Giriş bölümünde
insan ve toplum için hukukun gereksinimine dair açıklamalar özetle ifade
edilmiş, birinci bölümde hadd cezalarıyla alakalı genel bilgi ve hükümlere yer
verilmiş, ikinci bölümde Serahsî’nin hadd cezalarına dair genel prensipleri
örnekleriyle beraber nasıl ele aldığı mercek altına alınmıştır. Sonuç bölümünde
ise bu prensiplerin insan ve toplumun maslahatına en uygun hukuk sistemi olan
İslâm Ceza Hukukunun yapı taşları olduğu tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2019 |
Kabul Tarihi | 29 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 5 |