Yazma eserlerin incelenmesinde nüshaların çok büyük bir önemi vardır. Şöyle ki, incelemeye esas aldığınız nüshada bir kelimeyi okuyamadığınız durumda hemen diğer nüshalara bakıp doğru şeklini yakalarsınız. Yine elinizdeki esas nüshanızın doğruluğunu veya güvenilirliğini başka nüshalarla teyit edersiniz. Dolayısıyla metin neşrinde nüshaların yeri yadsınamaz, göz ardı edilemez.
Gülşen-i Şuarâ, Bağdatlı Ahdî tarafından Anadolu sahasında yazılmış üçüncü tezkire olup içinde barındırdığı birçok şair için de ilk kaynak olma özelliğine sahiptir. Doktora tezi olarak hazırlayıp daha sonra da yayınladığımız Gülşen-i Şu’arâ’nın bazı nüshalarına o günün şartlarında ulaşamamıştık. Zaman içerisinde Rusya’da bulunan nüshaya ulaşabildik. Bugüne kadar hemen hemen hiçbir yazma eser nüshasında görülmeyen bir takım özellikler sahip bir nüsha ile karşılaştık.
Gülşen-i Şu’arâ’nın Petersburg Nüshası, Üsküdarlı İbrahim isminde bir tezkire-şinas tarafından istinsah edilmiş bir nüshadır. Bu şahsın aynı zamanda kitabın sahibi olduğunu da düşünüyoruz. İbrahim Üsküdarî’nin Sadece Gülşen-i Şu’arâ’nın değil, Latifî, Kınalızâde Hasan Çelebi, Gelibolulu Âli ve Riyâzî tezkirelerinin de birer nüshalarına da sahip olduğunu değerlendiriyoruz. İbrahim Üsküdarî, diğer tezkirelerde olup da Gülşen-i Şu’arâ’da olmayan veya olduğu halde, zannımca eksik olduğunu düşündüğü biyografilerde ( örneğin Emrî’de böyle bir durum var) 245 şairi bu nüshaya eklemiştir. Bunların dışında bizim bilmediğimiz bir Gülşen-i Şu’arâ nüshasından da 18 şâir daha ekleyerek okuyucunun istifadesine sunmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 2 |